| İkinizin yakın olduğunu biliyorum fakat bu duygusal bir karar değil. | Open Subtitles | انظر، أدرك أنكما مقربان من بعضكما لكن هذا ليس قراراً عاطفياً |
| Verilmesi gereken zor bir karar değil, birisini gerçekten önemsiyorsan. | Open Subtitles | ليس قراراً صعباً لإتخاذه عندما تهتمين فعلاً بشخص ما |
| - Bu, senin vereceğin bir karar değil, George. | Open Subtitles | هذا ليس قرارك أنت لتتخذه يا جورج. لا، لا. |
| Bu sizin vereceğiniz bir karar değil. Eskiden sana anlattığım hikâyeyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هذا ليس قرارك لتتخذه هل تتذكر القصة التي إعتدت على إخبارك إياها؟ |
| Bu mantıklı bir karar değil. | Open Subtitles | وجميع من بداخلها مقابل شخص واحد هذا ليس قرار منطقي |
| Bak, bu alelacele verilmiş bir karar değil. | Open Subtitles | اسمع ، انه ليس قرار مفاجئ فكرت كثيراً تجاهه |
| Vermesi kolay bir karar değil. | Open Subtitles | مثل هذا القرار لا يمكن أن يكون يسيراً لتتخذه |
| Yaşayıp ölmesi benim vereceğim bir karar değil. | Open Subtitles | عيشُه أو موته ليس قراري لأتخذه |
| Kolay bir karar değil iki mükemmel erkeğin arasında seçim yapmak. | Open Subtitles | هذا ليس قرارًا سهلًا أن أختار بين شابين رائعين. |
| Bu hiç birimizin vereceği bir karar değil. Özellikle de senin. | Open Subtitles | هذا القرار ليس من حق أي منّا، خاصة أنت. |
| Bu öylesine verilecek bir karar değil, düşünmem lazım. | Open Subtitles | أنه ليس قراراً أقوم به بسهولة أنه قرار لا بد أن أنظر فيه |
| Eminim ki, bu düşünmeden aldığın bir karar değil. | Open Subtitles | أنا مُتأكّد أنّ هذا ليس قراراً توصلتِ إليه بسهولة. |
| Bu kolay alınacak bir karar değil. | Open Subtitles | ما أقصده أن هذا ليس قراراً سهلاً |
| Böyle düşünüyor, tepkisel bir karar değil. | Open Subtitles | لقد فكر في هذا ليس قراراً اندفاعياً |
| Bu senin vereceğin bir karar değil. Ben 22 yaşındayım! | Open Subtitles | إنه ليس قرارك ، فعمري 22 عاماً |
| Bu senin vereceğin bir karar değil. | Open Subtitles | ذلكَ ليس قرارك. ابقي فمكَ مُغلقاً |
| Ama bu senin verebileceğin bir karar değil artık. | Open Subtitles | ولكن هذا ليس قرارك لتتخذيه بعد اليوم |
| Bu senin vereceğin bir karar değil küçük hanım. | Open Subtitles | - إنه ليس قرارك. ياشابة - أعرف ذلك |
| Bu kendi kendine verebileceğin bir karar değil. Konuşabileceğin birisi var mı? | Open Subtitles | إنه ليس قرار يمكنكِ أخـذه بسهولة أهناك شخـص تستطيعيـن الحديث معـه |
| Bu kendi başıma verebileceğim bir karar değil, tamam mı? | Open Subtitles | هذا ليس قرار يمكنني اتخاذه بمفردي، حسنا؟ |