| Onu ben de araştırıyorum, ama bir karavan parkında yaşadığını duydum. | Open Subtitles | ،لقد بحثت عنّها بنفسي لكن آخر مرّة سمعت خبر عنّها أنّها كانت تعيش في مقطورة بالمنتزه |
| bir karavan parkında ailesi ile yaşıyor, sosyal yardım alıyorlar. | Open Subtitles | إنه يعيش في مقطورة مع عائلته على المساعدة الإجتماعية. |
| Şimdi, o işi yapmış olsaydın, seni Tokyo'ya göndermiştik Dans Devrimi'ni icat etmiş adam olabilirdin ama sen hayatını bir karavan parkında harcamayı seçtin. | Open Subtitles | الآن إذا تريد الوظيفة، فعليك العمل في "طوكيو" لكنت الشخص الذي اخترع "رقصة الثورة"، لكن أردت أن تضيع حياتك في مقطورة |
| Berkshires'de bir karavan parkında hala teksir kağıdına manifestolar basmaya uğraşan biri. | Open Subtitles | هذه قصة مستهلكة, لا يزال يرفد البيانات المستنسخة في حديقة مقطورة "بيركشايرز" |
| Berkshires'de bir karavan parkında hala teksir kağıdına manifestolar basmaya uğraşan biri. | Open Subtitles | هذه مُدمِر, لا يزال يرسل البيانات المستنسخة إلى أحدهم في حديقة مقطورة "بيركشايرز" |
| Ben bir karavan parkında büyüdüm. Devlet okuluna gittim. | Open Subtitles | لقد كبرت في حديقة عامة و ذهبت إلى مدرسة حكومية |
| Ben bir karavan parkında büyüdüm. | Open Subtitles | لقد ترعرعت في حديقة عامة |
| Ben bir karavan parkında büyüdüm. | Open Subtitles | لقد ترعرعت في مقطورة . |
| Kermit'teki bir karavan parkında değil. | Open Subtitles | (ليس في مقطورة بـ(كيرميت |