| Bir bebek beklediğinizi biliyorum, ama halihazırda bir kardeşi var. | Open Subtitles | ، أعلم أنكم تنتظرون مولوداً جديداً لكنها بالفعل لديها أخ صغير |
| Anne babası boşanmış, başkentte yaşayan bir kardeşi var. | Open Subtitles | والديها مطلقان، لديها أخ واحد يعيش في العاصمة. |
| Biri aynı telefon şirketinde çalışan bir kardeşi olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | ولكن ثمة شخص أخبرنى أنه لديه أخ يعمل فى نفس شركة التليفون |
| O sadece onun hayatını kurtarmak için her şeyi riske bir kardeşi var olduğunu. | Open Subtitles | لديه شقيق خاطر بكل شيء كي يحمي حياته |
| Warren Evans'ın bir kardeşi vardı, Joshua. | Open Subtitles | وارين إيفانز) لديهِ شقيقٌ أصغر) (يُدعى (جوشوا |
| Anne ve babası ölmüş. New York'ta bir kardeşi var. | Open Subtitles | كلا والديه متوفين ولديه أخ في نيويورك |
| Ayrıca, galiba tesisatçı olan bir kardeşi varmış. | Open Subtitles | بالإضافة إلى ذلك أعتقد أن لديه أخاً سباكاً |
| Küçük bir kardeşi varmış ve aslında onu kendisinin büyüttüğünü söylemişti. | Open Subtitles | كان لديها أخت أصغر وكانت عمليًا تقوم بتربيتها |
| - Garip. Arkadaşımın beş yıldır orada çalışan bir kardeşi var ama Frank Flynn adında birini hiç duymamış. | Open Subtitles | -لي صديق له أخ يعمل بهذه المحطة منذ خمس سنوات.. |
| Herhangi bir kardeşi daha Şimdiye kadar yaşadığınız olabilir. | Open Subtitles | أكثر من أي أخ كان يمكنني ان أحضى به |
| Onun Cage'in özel biriminde çalışan bir kardeşi var. | Open Subtitles | لقد كان لديها أخ فى K.I.Aالوحدةالخاصةلكيدجال. |
| O ürkütücü ev, Cheri Byrd adında birisine aitmiş, ve onun da canlı bir kardeşi var. | Open Subtitles | ذلك الإسم المخيف ينتمي لأمرأة بإسم شيري بيرد " ، و لديها" . و لديها أخ حي |
| 2008'de kaçan bir kardeşi, neredeyse on yıldır o çetenin renklerini giyen amcaları ve kuzenleri var. | Open Subtitles | لديه أخ أطلق النار من سيّارة في عام 2008، لديه أعمام وأبناء عمومة كانوا يرتدون نفس الألوان لما يقارب عشر سنوات أو نحو ذلك. |
| 15 yıldır Petersburg'da yatan bir kardeşi var. | Open Subtitles | لديه أخ يعمل بسجن " بيترسبيرغ " منذ 15 عام |
| Lorenzo'nun dans pistinde işini bilen bir kardeşi olduğu için şükredebilirim sadece. | Open Subtitles | أشكر السماوات أن "لورينزو" لديه شقيق يستطيع الرقص. |
| Bana bir kardeşi olduğunu hiç anlatmadı. | Open Subtitles | لم يُخبرني قط ، أنّ لديه شقيق |
| Warren Evans'ın bir kardeşi vardı, Joshua. | Open Subtitles | وارين إيفانز) لديهِ شقيقٌ أصغر) (يُدعى (جوشوا |
| Francesca Morales'in o yaşta bir kardeşi var. | Open Subtitles | انتظر لحظه "فرانشيسكا موراليس" لديها أخ في ذلك السن |
| Lynelle'in Stuart adında 20 yaşında bir kardeşi var. | Open Subtitles | لينيل لديها أخ في العشرين اسمه سيتوارت |
| Hayır onun bir kardeşi var o da erkek. | Open Subtitles | كلا, لكن لديه أخاً. |
| Gunnison'da fahişelik yapan bir kardeşi var. | Open Subtitles | لديها أخت " عاهرة في " غاناسين |
| - Garip. Arkadaşımın beş yıldır orada çalışan bir kardeşi var ama Frank Flynn adında birini hiç duymamış. | Open Subtitles | - لي صديق له أخ يعمل بهذه المحطة منذ خمس سنوات.. |
| Beni etkiledi çünkü bu hanımefendinin Simone adında bir kardeşi vardı. | Open Subtitles | لقد استوقفني، لأن تلك السيدة (لديها أخ كان يدعى بـ (سيمون ولكن من المستحيل أن يكون هو سيمون) قد توفي منذ سنوات عديدة) |