| Aşağıya in ve bir karton süt, birkaç ding dongs ve gazete al. | Open Subtitles | اذهب الى الأسفل ويحصل لنا علبة من الحليب، بعض دينغ دونغ وصحيفة. |
| En son duyduğuma göre ormanda bir karton kutuda yaşıyormuş. | Open Subtitles | آخر شيء سمعته هو أنه يعيش في الغابة في علبة من الكرتون |
| Sanırım sigaraya ihtiyacımız var. bir karton alalım. | Open Subtitles | أعتقد بأننا بحاجة إلى السجائر أحضر صندوقاً |
| Pekâlâ, ben de sakince yaparım. bir karton Trojan'dan. | Open Subtitles | حسنا ، سوف افعلها بالنوع الناعم اريد صندوقاً منها |
| Ama sonra durumun farkına varana kadar haftada bir karton almaya başlamışsındır. | Open Subtitles | وقبل ان تعرف ذلك ، ينتهي بك الامر في شراء علبة كاملة |
| Burada bir paket nane ruhuna boğazını kesebilecek olan yüzlerce kadın var ve hücremde onlardan bir karton dolusu var. | Open Subtitles | ثمةمائةإمرأةهنا ... أستطيع أن آمر بشق حنجرتك مقابل علبة نعناع وعندي علبة كاملة في زنزانتي |
| bir karton kutuyla başladı ve tüm belgelerini kutuya sol taraftan başlayarak koydu. | TED | استشرف عمله بصناعة صندوق من الورق المقوّى وقام بترصيف ملفاته في الصندوق من اليسار. |
| Çocuklarının adını yazdığı bir karton parçasından başka apartmanında değerli sayılabilecek bir şey yoktu. | TED | لم يكن يملك أي شيء ذو قيمة في شقته باستثناء قطعةٍ صغيرةٍ من الورق المقوى كتب عليها أسماء أطفاله. |
| İzninle ben gidip bir karton sigara içeceğim. | Open Subtitles | إسمح لي حين أذهب وأدخن كرتوناً من السجائر |
| bir karton sigara karşılığında hasta taklidi yapabileceğine eminim. | Open Subtitles | إنّي موقنٌ أنّه سيدّعي مرضه مقابل علبة من السجائر. |
| Zorunda kalırlarsa bir karton süt için bile seni soymaktan çekinmezler. | Open Subtitles | لأنهم سوف يسرقونك بلا تفكير من أجل علبة من اللبن |
| Al bir karton sigara tüttür o zaman! | Open Subtitles | لماذا لا تدخنين علبة من السجائر؟ |
| Biraz viski, bir karton sigara ve birkaç kaliteli casusluk romanı yanına alıp bir tekneyle açılmıştır. | Open Subtitles | أعتقد أنّه حصل على بعض الويسكي، علبة من السجائر، و... بضع روايات الجاسوسية الجيدة، و... وأعتقد أنّه خرج على متن القارب |
| Hepinizin bir karton ve bir de kağıdı var. | TED | لدى جميعكم قطعة من ورق الكرتون وقطعة من الورق |
| Köprü altında bir karton kutuda yaşamaktan daha iyidir, değil mi? | Open Subtitles | أنه يتفوق على صندوق من الورق المقوى تحت نفق ، أليس كذلك ؟ |
| Buralarda büyük bir karton kutu gördün mü? Frank. | Open Subtitles | هل رأيتِ كرتوناً كبيراً في هذا المكان ؟ |