| Sen eğer burada duyduğun herhangi bir kelimeyi dışarıda söylersen bacaklarını kırarım. | Open Subtitles | أنت.. كرر كلمة واحدة من ما سمعت هنا وسأقوم بإنتزاع رجلك اللعينة |
| Ama ne önemi var ki, ...söylediğim tek bir kelimeyi bile duyamıyorsun. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يهم لأنك لا تستطيعين سماع كلمة واحدة مما أقوله الآن |
| Beni yanına çekti söylediklerinden sadece bir kelimeyi anlayabildim. | Open Subtitles | قرّبني منه ولم أسمع منه جيداً سوى كلمة واحدة |
| Peki, bilirsiniz yeni bir kelimeyi öğrendiğinizde ve sonra o kelimeyi her yerde görmeye başlarsınız? | TED | الآن، كما تعلمون عندما تتعلم كلمة جديدة، ثم تبدأ في رؤية تلك الكلمة في كل مكان؟ |
| Ben, dört harfli bir kelimeyi arıyorum. | Open Subtitles | بين، أحتاج إلى كلمة من أربعة أحرف. |
| Ama tek bir kelimeyi bile inanarak söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | لكني أعلم أنك لم تقصد أي كلمة مما قلتها للتو |
| İkisinin birleşimi de büyük ihtimalle bir kelimeyi oluşturuyor. | Open Subtitles | والجمع للأعداد الثنائيّة يُعطي كلمة واحدة مُرجّحة. |
| Sırf bir kelimeyi kaçırdım diye, çektiğim çileyi hafifleten tek şeyden de mahrum bırakılıyorum demek. | Open Subtitles | فقط لأنني نسيت كلمة واحدة ، يتم تصدير شيئي الوحيد الذي ينقذني من هذه الأزمة لا ، أنا لن أعاقبك |
| Tek bir kelimeyi bile saptırsaydı, tetikçi ateş edecekti. | Open Subtitles | إن قامت بتغيير كلمة واحدة فسيقوم القناص بإصابتها |
| Ama diğerlerinden ziyade bir kelimeyi çok söyledi. | Open Subtitles | عمل جيد و لكن كلمة واحدة فيلت أكثر من أي شيء آخر |
| bir kelimeyi de değil tüm cümleyi yanlış söyledi. | Open Subtitles | تغيب عبارة كلها، وليس كلمة واحدة. |
| bir kelimeyi deneyelim. | Open Subtitles | دعنا نجرب كلمة واحدة |
| - bir kelimeyi yanlış söyledim. | Open Subtitles | أخطأت في قول كلمة واحدة |
| bir kelimeyi söylediğinizde, bu kelimenin doğru algılanmasına dikkat edersiniz. | TED | عندما تقول كلمة، ما يهمك هو أن تلك الكلمة تم فهمها بشكل صحيح. |
| yeni kelimenin ne olduğu konusunda hem fikir olursa, bir kelimeyi daha doğru bir şekilde dijitalleştirmiş oluyoruz. Yani sistem bu şekilde işliyor. | TED | واتفقوا جميعاً فى كتابة الكلمة الجديدة، نحصل على كلمة جديدة تمت رقمنتها بدقة. وهكذا يعمل النظام. |
| Rahip Rick'in kullandığı bir kelimeyi kullanacağım: Ebeveynler, çocuklarının kâhyalarıdır. | TED | سأقوم باستخدام نفس الكلمة إستخدمها قس الكنيسة ريك.. الوالدين أوصياء على أولادهم. |
| Ben, dört harfli bir kelimeyi arıyorum. | Open Subtitles | بين، أحتاج إلى كلمة من أربعة أحرف. |
| Yine, söylediğim tek bir kelimeyi bile dinlemiyorsun. | Open Subtitles | مجدداً، أنت لم تستمع الى أي كلمة مما قولتها |
| Söylediği tek bir kelimeyi bile anlamıyorum. | Open Subtitles | لم أفهم أي كلمة من الذي يقوله أبداً |
| Söylediğin tek bir kelimeyi anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفهم أي كلمة مما تقولين |