| Oldukça ikonik bir kulesini kasırgada kaybetmiş tarihi bir kilisenin karşısındaki sokakta yaşıyoruz. | TED | نحن نعيش على الجهة المقابلة من كنيسة تاريخية والتي فقدت برجها الشهير في العاصفة. |
| Queens'te bir kilisenin bodrumunda toplum temelli bir dernek kurmadan önce Amerika'da çeşitli işlerde debelenip durdum. | TED | كنت قد تعثرت بشكل أساسي بوظائف عديدة في امريكا قبل أن أبدأ منظمة مجتمعية في قبو كنيسة في كوينز. |
| Sonuç olarak ekstra paraya ihtiyacı olduğunda mezar soyguncumuz, hoş, sessiz bir kilisenin yanında bulunan, bu hoş, sessiz mezarlığa gelir. | Open Subtitles | لذا لص القبور هذا أتى إلى مقبرة هادئة وجميلة قرب كنيسة هادئة وجميلة حيث كان في حاجة لبعض المال الإضافي |
| Eski bir kilisenin batı girişinden başlıyor ve doğruca kalenin kalbine gidiyor. | Open Subtitles | يبدأ هنا، في باحة كنيسة مهجورة خارج البوابة الغربية وهو يقود مباشرة إلى قلب القلعة |
| Uzun zaman önce memlekette bir kilisenin hizmetine katıldım. | Open Subtitles | حضرت قداس في كنيسة صغيرة في الريف، ليس من فترة بعيدة |
| Gecenin ortasında bir kilisenin arkasında ne arıyormuş? | Open Subtitles | ماذا كان يفعل وراء كنيسة في مُنتصف الليل؟ |
| Sonra şatafatlı bir kilisenin içinde dikilip... | Open Subtitles | سيكون علي الوقوف أمام رعايا كنيسة ما واقول |
| Bu müze, 18. yüzyıldan kalma bir kilisenin üzerine kuruldu. | Open Subtitles | هذا المتحف مبني فوق أطلال كنيسة تعود للقرن الـ18. |
| Bu levhayı yakın zamanda Maine'e giderken, bir kilisenin önünde gördüm, "Tanrı olmadan, iyilik hiçtir." | TED | لقد وجدت قريبا هذا في مدينة ميين مكتوبا في لوحة أمام كنيسة .."الخير بدون الله لا يساوي شيئا." |
| Kurban kalbi daha canlıyken çıkarılacak ve gece yarısı senin seçtiğin herhangi bir kilisenin merdivenlerine konulacak. | Open Subtitles | "لكي ينتزع القلب والضحية ما تزال حية، "والقلب يجب أن يوضع بالكنيسة أي كنيسة برأيك بحلول الليل". |
| Belki de bir kilisenin üyeleri veya aynı şirketten yöneticiler. | Open Subtitles | لعلهم أعضاء... في كنيسة, أو موظفون من شركة واحدة |
| Fakat bir kilisenin camlarının büyülü bir şekilde patlamasını basit bir hikayeyle kurula sunup onları inandırmanın ne kadar zor olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | لكن أتعلم مدى صعوبة إقناع مجلس ... المدينة بقصّة التسرُّب الغازيّ حين تنفجر عدّة نوافذ في كنيسة على نحوٍ سحريّ؟ |
| Tüm öğlenimi, karanlık bir kilisenin deposunda bir sürü kirli ameleyle geçirmekten daha güzel ne olabilir? | Open Subtitles | - .أجل، طبعـا - لا يوجد شيء جيد أفعله هذه الأمسية أفضل من التواصل مع من المتشردين .في قبو كنيسة مـا متسخ |
| Aile babası ve yerel bir kilisenin üyesiymiş. | Open Subtitles | إنه رجل يجب العائلة عضو في كنيسة محلية |
| Brooklyn'de yeni bir kilisenin papazıydım. | TED | لقد كنت قسيسًا في كنيسة جديدة في (بروكلين). |
| bir kilisenin bodrumundayız. | Open Subtitles | إننا في سرداب كنيسة. |
| Geçen yıl, 13. yüzyıla ait bir kilisenin üstündeki yeni bir binayı bombalamayla ilgili bir şüpheli vardı. | Open Subtitles | مبنىً مُشيّداً جديداً على موقع كنيسة القرن 13 في (بايسواتر) -تمّ حرقه بالكامل |
| Yani, bir kilisenin lideriyim ben. | Open Subtitles | أقصد، أنا قائد كنيسة. |