| Bakın, Hanımefendi, bir taksi tuttunuz, lanet bir kovboy değil. | Open Subtitles | ،أنظري، سيدتي، لقد طلبت سائق أجرة وليس راعي بقر دموي |
| Kapının karşı tarafında mekanik bir boğa üzerinde bir kovboy var. | Open Subtitles | وفي الجهة المقابلة من الباب تجد راعي بقر يعتلي حصاناً جامحاً |
| Şimdi gelmiş benden porno kralı bir kovboy'a gidip, sorununu çözmeni mi istiyorsun? | Open Subtitles | والآن تريدين أن أحلّ مشاكلك، بأن أصبح راعي بقر على ملك دعارةٍ ما؟ |
| - Sanki sende bir kovboy havaları var, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنت نوع من حصلت على رعاة البقر شيء يحدث، أليس كذلك؟ |
| Kırmızı bir kovboy şapkası aldığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك اشتريت قبعة رعاة بقر حمراء |
| diye sordum. Bunu önerdiğim için benim bir kovboy olduğumu söylediler. | TED | وصفني الأطباء بأني راعي بقر لإقتراحي ذلك. |
| Yani bence gerçek bir kovboy bile değil. | Open Subtitles | أعني أنني لا أعتقد أنه راعي بقر حقيقي حتّى |
| Biliyor musun, kendimi bir hain olarak düşünmekten hoşlanıyorum. Bilirsin, bir kovboy gibi. | Open Subtitles | أعتبر نفسي فاراً من العدالة مثل راعي بقر |
| Ama bunu gerçek bir kovboy gibi yapmalıyız. | Open Subtitles | لكن مثل راعي بقر حقيقي ليس مثل راكب عادي |
| Eski köle sahibi beyazlar arasında zenci ve silahlı bir kovboy. | Open Subtitles | بدلة راعي بقر زنجية مسلحة في غرفة مليئة بمالكي العبيد البيض السابقين |
| Kovboy tüfeği! Ciddiyim, bir kovboy tüfeğiydi. | Open Subtitles | مسدس راعي بقر، ذلك صحيح إنّه مسدس راعي بقر |
| Evet. Çalılarımı sallasın diye davet ettiğim eski bir kovboy var. | Open Subtitles | نعم، هناك راعي بقر مسن كنت أدعوه لنستمتع معاً |
| Çılgın bir kovboy yerine, gerçek bir koca gibi davranma zamanın geldi. | Open Subtitles | انت تعرف ، ربمّا حان الوقت لتتصّرف كزوج حقيقي لا كـ شيء مجنون .. كـ راعي بقر |
| Emir'e Texaslı bir kovboy değil, Arap olduğunu hatırlatmalıyız. | Open Subtitles | نريد تذكير الأمير بأنه عربي وليس راعي بقر من تكساس |
| Şey, eğer böyle güzel bir kovboy şapkam olsa muhtemelen ben de çıkarmazdım. | Open Subtitles | حسناً ، لو كان لديّ قبعة راعي بقر جميلة كهذه ربما كنتُ لن أخلعها أيضاً |
| Şefin seni zaten sattı, bir kovboy olduğunu söyledi. | Open Subtitles | إن رئيسك قام بالتبرئ منك. لقد قال بأنك راعي بقر. |
| Connecticut'lı delikanlımız Kyle bir kovboy şarkısı yazmak istiyor. | Open Subtitles | ' لأن كونيكتيكت يانكي كايل يحتاج كتابة أغنية من أغاني رعاة البقر. |
| Benim bir kovboy ve gangster olduğumu söylediler efendim. | Open Subtitles | قالوا بأنّنا كنّا رعاة بقر وأفراد عصابات، سّـيدي ! |
| bir kovboy barının yanından geçtim. | Open Subtitles | حسنا , لقد مررت بجانب حانة راعى بقر |
| Şuna bak. Bir silah. Bu bir kovboy şapkası mı? | Open Subtitles | انظر لهذا، إنه مسدس هل هذه قبعة راعي البقر ؟ |
| Odayla birlikte mi veriliyor bilmiyorum ama banyomuzda traş olan çıplak bir kovboy var. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان ذلك يأتي مع الغرفة لكن هناك كابوي عاري يحلق في حمامنا |
| Orta Batı'da bir kovboy bul ve onu buraya getir ki hepimizi şöyle bir silkelesin. | Open Subtitles | فابحثي عن كاوبوي من أمريكا واحضريه ليهزنا قليلاً |
| Affedersiniz beyler ama kolu yırtık bir kovboy bebek gördünüz mü? | Open Subtitles | اسف ايها السادة... لكن هل راى احد منك دمية لراعى بقر بيد ممزقة؟ |
| Yani artık karşımızda, parasız, arkadaşsız... hiçbir yerel bağlantısı olmayan yalnız bir kovboy var. | Open Subtitles | إذاً ثمة راع بقر طليق وهارب دون مال، أو أصدقاء أو معارف محلية |