| Tanrım, kesilmek için sırada bekleyen bir kuzu gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | الهي , اشعر اني خروف ينتظر في الصف لكي يذبح |
| Harika, belki bir kuzu kestirip yağmur yağması için ateşe veririz. | Open Subtitles | جميل، وربما يمكننا ذبح خروف ونشعل النار عليه إلا ان تمطر السماء |
| Buyursunlar, bir körili tavuk ve bir kuzu tajin. | Open Subtitles | تفضللوا ، طبق دجاج بالكاري وطاجين لحم خروف يا سيدي |
| " Ruhum bir kuzu gibi otlanıyor alçalan denizin güzelliğinde." | Open Subtitles | روحي مجروحة كالحمل مثل التساوي بين المد و الجزر |
| Beyaz bir kuzu gibisin.Şartlı tahliye anlaşmanı bozmadın. | Open Subtitles | انت حمل وديع, ولم تكسر قانون مراقبتك |
| Lisa, kendine gel. Bu bir kuzu sadece, sevdiğin kuzu değil ki. | Open Subtitles | هدئي من روعك ياليسا "هذا "خروف" وليس "حمل |
| Daha yeni bütün bir kuzu bitirdim. | Open Subtitles | حسناً, لقد أكلت للتو خروف كاملاً |
| Ya da bence bu durumda, kurt kıyafetindeki bir kuzu. | Open Subtitles | أو أنا أحزر في هذه الحالة، خروف في الذئب s لباس. حسنا، عمل جيد، سكولي. |
| Evet, biliyorum. Kuzu kılığında bir kuzu. | Open Subtitles | أجل، أعرف، خروف يرتدي ملابس خروف. |
| O ormanda başıboş bir kuzu. | Open Subtitles | إنها خروف تائه في الغابة. |
| bir kuzu, iki kuzu. | Open Subtitles | . خروف ، خروفان |
| Kocaman bir kuzu rostosu var pişecek. | Open Subtitles | لدينا لحم خروف كبير لنطهوه |
| Bak baba, küçük bir kuzu! | Open Subtitles | أبي، انظر خروف صغير |
| Tepegöz için bütün bir kuzu mu? | Open Subtitles | خروف كامل لأجل (المارد)؟ |
| Yeni doğmuş bir kuzu gibi etrafta dolanıp duruyor ama iki tonluk bir şey. | Open Subtitles | كان يثِبُ في الجوار كالحمل المولود حديثاً. لكنه بوزن طُنين. |
| Yeni doğmuş bir kuzu gibi etrafta oynayıp duruyor ama ağırlığı iki ton. | Open Subtitles | كان يثِبُ في الجوار كالحمل المولود حديثاً. لكنه بوزن طُنين. |
| ...gücü verilmişti bir kuzu gibi iki boynuzu vardı... | Open Subtitles | وكل الطاقة المعطاه ولديه قرنين كالحمل |
| O bir kuzu | Open Subtitles | هي حمل وديع |