| Şehir dışında gizli bir laboratuvarda iki yıl boyunca çalıştı. | Open Subtitles | يعملون سرا لمدة عامين في مختبر مخفي في طرف المدينة |
| Gerçek bir laboratuvarda çalışmak harika bir imkandı, nihayet projeme başlayabilmiştim. | TED | على كل حال, كانت تجربة العمل في مختبر حقيقية تجربة رائعة .حيث تمكنت أخيراً من بدء مشروعي |
| Bu, bir patologun standart bir laboratuvarda biyopsi veya smear testi gibi doku örneklerine bakacağı bir mikroskoptur. | TED | هذا مجهر في مختبر تقليدي سيستخدمه أخصائي تشخيص الأمراض ليفحص عينة نسيج حيوي، كالخزعة أو مسحة عنق الرحم. |
| Tetraklorodrin yapılan bir laboratuvarda çalışıyordu. | Open Subtitles | عمل في المختبر حيث وضعوا التتراكلورودرين |
| Artık kestirme yoldan iş yapamayız. Eski günlerde değiliz. Artık bir laboratuvarda aylaklık yapmıyoruz. | Open Subtitles | لم اعد أقوى البقاء في الزوايه بعد الآن لم تعد الامور كما الايام الخوالي في المختبر |
| New Mexico'da bir laboratuvarda araştırma yapmaktan sıkışmış kalmış olmaktan daha iyi bir durumdu. | Open Subtitles | وبدا ذلك افضل من ان ابقي عالقا داخل "مختبر في "نيو ميكسيكو |
| Bir diğer deyişle bir laboratuvarda materyaller ürettik ve onu birkaç günde çeşitli ürünlere dönüştürdük. | TED | في عبارات أخرى، في مختبر واحد صنعنا موادًا وحوّلناها إلى مجموعةٍ من المنتجات في غضونِ أيّام. |
| bir laboratuvarda tıkılı kalmaktansa, UFO'ların peşine düşmeyi tercih ederdim. | Open Subtitles | أفضل أن أخرج إلى الميدان لمطاردة جسم غريب من أن أعلق في مختبر |
| Hükümete ait bir laboratuvarda bir düzine insanı öldürüp orayı havaya uçurmak değil. | Open Subtitles | هذا لا يعني وضع حد أقصى من اثنى عشر شخصاً في مختبر للحكومة وتفجيره. |
| Belki de bağımsız bir laboratuvarda tahlil yaptırabiliriz. Bunun yardımı dokunabilir. | Open Subtitles | ربما نستطيع أن نفحصكَ في مختبر مستقل، ونُثبت أنّكَ كنت نظيف، ذلك قد يساعد |
| Bunu da bir laboratuvarda bulantıyı veya iştahsızlığı çözüyormuş gibi davranarak veya bir garajda hobi amaçlı yetiştirmek istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريد أن أزريع في مختبر ما أدعي بأنه علاج ما للغثيان أو فقدان الشهية أو في المرآب وكأنها هواية |
| Sadece sana Bankowski'nin DNA testini bağımsız bir laboratuvarda yapacağımızı haber vermek için aradım. | Open Subtitles | فقط أردت إعلامك بأننا قررنا إجراء التحليل في مختبر مستقل |
| bir laboratuvarda ilişkiye başlamak hiç de uygun bir flört yöntemi değil. | Open Subtitles | إنّ بدء علاقة في مختبر بالكاد تكون مغازلة لائقة. |
| Vasat bir Çin restoranının altındaki gizli bir laboratuvarda çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا اعمل في مختبر سري تحت مطعم صيني متواضع |
| Sonrasında işe yarayacak antiviralleri yakınlardaki çift kör çalışmanın ortasında olan bir laboratuvarda buldu. | Open Subtitles | ثم حددت مكان ادوية فعالة في مختبر قريم في خضم تجربة اختبارية |
| Suçu bana atma. Akademide, güven içinde, kapalı ve mobil olmayan bir laboratuvarda keyfim yerindeydi. | Open Subtitles | لقد كنت أبلي بلاءاً حسناً في المختبر الآمن الغير متحرك الموجود بالأكاديمية. |
| Jamie, The Green Basket'te... ve Jamie bir laboratuvarda. | Open Subtitles | جيمي في متجر السلة الخضراء وجيمي في المختبر ؟ |
| İstasyonun merkezindeki bir laboratuvarda maalesef daha fazla yaklaşamayacaksınız. | Open Subtitles | أين هو ؟ أنه في المختبر في المحور الرئيسي من المحطة |
| Günlerinin geri kalanını, olduğu gibi yerin yarım mil altında gizli bir laboratuvarda büyük yaşlı bir devlet kobayı gibi geçireceksin. | Open Subtitles | كنت ستعمل قضاء بقية من أيامك ، مثل هم، في المختبر السري و حوالي نصف ميل تحت الأرض ، |
| Davian'ın çantasındaki planlara göre... HengŞan Lu binasının 56. Katındaki bir laboratuvarda. | Open Subtitles | وفقاً للمخططات التي حصلنا عليها من حقيبة (ديفيان) فهو مختبر في الطابق 65 من بناء شانغهاي |