| Birisi bir lokantada yığılır, biz onları tereyağ bıçağıyla dilim halinde açarız, | Open Subtitles | , أن احدهم انهار في مطعم , نقوم بشقه باستخدام سكينة زبدة |
| Bir hayale tutunmak, ömrüm boyunca bir lokantada çalışmaktan daha iyi sanırım. | Open Subtitles | استغراقي في الأحلام قد يكون خيراً من العمل في مطعم لبقية حياتي |
| Stephen Hughes onu burada bir lokantada gördüğünü söylüyor. | Open Subtitles | أحدهم يدعى ستيفن هيوز قال إنه رآه في مطعم هناك |
| Archer Üniversitesi'nde öğrenciymiş ve kampüsün yakınındaki bir lokantada çalışıyormuş. | Open Subtitles | " لقد كانت طالبة في جامعة " آرشر وعملت في مطعم صغير بجانب الحرم الجامعي |
| Küçük bir lokantada penne makarna yiyorum. | Open Subtitles | وذهبت إلى مطعم صغير وأكلت (الزيتى) |
| Dün gece rüyamda Navona Meydanı'ndaki bir lokantada oturduğumu gördüm. | Open Subtitles | ليلة أمس، حلمت كأنني جالس في مطعم بميدان نافونا |
| Üstelik üç yıl, bir lokantada bütün gece çalışırdım. | Open Subtitles | بالرغم من أنني عملت 3 أعوام في مطعم ليلي |
| Bilmiyorum.bir lokantada yada bir mağazada onun sesini duyunca oradan çıkmak zorunda kalıyorum | Open Subtitles | أنا لا أعرف. في أي وقت أنا في مطعم أو متجر، وانه على الراديو، أنا فقط يجب أن يترك. |
| Onunla lüks bir lokantada, herkesin benden imza istediği bir yerde karşılaşmak isterim. | Open Subtitles | لكن عندما أقابله أريد أن يكون ذلك في مطعم فخم حيث يريد الجميع صورتي ويطلبون توقيعي |
| Vicky ve Juan Antonio hoş küçük bir lokantada beraber akşam yemeği yediler. | Open Subtitles | فيكي و خوان أنطونيو تعشّوا معاً في مطعم جميل |
| bir lokantada tanıştık ve o turta yiyordu. | Open Subtitles | تقابلنا في مطعم ولقد كانت تأكل فطيرة تفاح |
| Leanne Tipton 1990 yılında Pueblo'da bir lokantada çalışmış ama sonraki sene yine ortadan kaybolmuş. | Open Subtitles | لقد حددت مكان لي آن تيبتون و التي عملت لفترة قصيرة في مطعم في بويبلو في 1990 لكنها إختفت مجددا لاحقا في ذلك العام |
| Şimdi kötü şöhretli bir lokantada garson olarak çalışıyor. | Open Subtitles | وهو يعمل الآن كـنادل في مطعم غير ناجح |
| - Ben bir lokantada tanıştığı, sonradan kacırılmıs bir bilimadamının kızı cıkan ve en son ıssız bir adada gördüğü, | Open Subtitles | - لست أنا الرجل الوحيدالذي وقع ,في حب فتاة رأها في مطعم والتي إتضطح انها إبنت ,عالم مخطوف |
| Geçen hafta beş yıldızlı bir lokantada yedim. | Open Subtitles | أكلت في مطعم ذو خمسة نجوم يدوم الإسبوع. |
| Eee, ben de cereyan yapan bir lokantada oturmak için metroya binmedim! | Open Subtitles | وأنا لم أستقل المترو لأجلس في مطعم معرّض لتيارات الهواء! |
| Gerçek bir lokantada sağlam bir yemek yemek sana iyi gelirdi. | Open Subtitles | لن تضرك وجبة لائقة في مطعم حقيقي. |