| Benim için çok önemli bir nokta da, herhangi bir marka ya da sponsor kullanmamam. | TED | نقطة مهمة بالنسبة لي انني لا استخدم اي علامة تجارية او شركة راعية |
| MS: Eğlenceli, düşünceli bir marka. | TED | أم أس: لعوب، وإذ تضع في اعتبارها علامة تجارية. ما هي العلامة التجارية الخاصة بك؟ |
| Sanattan nefret etmeyi bir marka haline getirdim. | Open Subtitles | أترى ، لقد جعلت كره الفنون كعلامة تجارية |
| Önerebileceğin bir marka var mı? | Open Subtitles | هل لديك صنف مفضل توصي به؟ |
| bir marka olmalıyız. Meşhur olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نصنع شعارنا علينا أن نصبح مشاهير |
| Alice Teyze, büyük bir şirket tarafından yaratılan bir marka. | Open Subtitles | "العمة أليس" هي ماركة اخترعتها شركة كبيرة. |
| Traş köpüğü kullanıcılarının büyük bölümü bir marka seçip oana sadık kalırlar... | Open Subtitles | الغالبية العظمى من ..مستخدمي كريم الحلاقة يفضلون نوعاً معيناً ..و يُخلـِصون له |
| Oldukça yaygın bir marka. Araştırabilirim istersen. | Open Subtitles | هذه ماركة شائعة جداً يمكنني أن أتعقبها ، فكرة |
| Çocukken, o kadar fakirdik ki "satılık değil" i bir marka zannederdim. | Open Subtitles | مجرد إسم . لقد طرقت الباب |
| Uber dedim ama gerçekten bu kadar zekice bir marka ismi düşündükleri için Lyft marka ekibini tebrik etmemiz gerekiyor, | TED | وقلتُ اوبر، لكننا حقًا بحاجة لتهنئة الفريق التجاري الجديد ليفت على تفكيرهم المتقدّم في اختيار علامتهم التجارية. |
| Deneylerimiz ve araştırmamız gelişirken çok büyük bir şirket, çok büyük bir marka bize geldi ve şöyle söyledi; "Bu fikri siz çocuklarla birlikte ileriye taşımak istiyoruz ve bunu çok bilinen bir forma taşımak istiyoruz." | TED | وبينما كانت تتطور تجاربنا وأبحاثنا، تواصلت معنا شركة كبيرة للغاية ذات ماركة تجارية كبيرة جدًا وقالوا: "نرغبُ في المضي قدمًا معكم بهذه الفكرة إلى أبعد من ذلك، ونفصّلها أكثر للوصول بها إلى شكلٍ احتفالي كبير للغاية". |
| Onlar, dünyanın her yerinde nerede yoksulluk, eğitimsizlik ve adaletsizlik varsa, bu yerlerde bayiliklerini oluşturacak bir marka yaratmak için etkili bir şekilde çalışıyorlardı. | TED | كانوا يصنعون صورة لهذه العلامة بشكل فعّال لخلق علامة تجارية يمكن تلزيمها حول العالم، حيث يوجد الفقر والجهل والظلم. |
| bir marka, çevresel bir tehdidi nasıl ekonomik bir avantaja dönüştürüp bir sanayi devi haline gelebilir? | TED | كيف تأخذ علامة تجارية خطرا بيئيا، وتحوله إلى محرك اقتصادي وتصبح محط إعجاب في الصناعة؟ |
| Gereken tüm ekipman ve bilgiyi alacaksınız.... artı insanların güvendiği benzer bir marka. | Open Subtitles | تحصلون على كل المعدات والخبرات المطلوبة، بجانب علامة تجارية موثوق بها. |
| Sadece bir marka ismi satın alacağız, bu kadar basit. | Open Subtitles | لقد كنت أظن أننا سنشتري علامة تجارية فقط |
| Ama bu metotla yaptığımız bir marka var. | Open Subtitles | لكننا نضع علامة تجارية على المستخرج بهذه الطريقة |
| Her ikisi de sağlığınız için yeterince zararlı. (Gülüşmeler) Terörizme bir marka şeklinde baktığınızda, onun oldukça kusurlu bir ürün olduğunu fark edeceksiniz. | TED | كلاهما مُضِّر بالصحة. (ضحك) إن نظرتم إليه كعلامة تجارية من هذه النواحي، فإنكم ستُدركون أنه منتج معيب جداً. |
| Önerebileceğin bir marka var mı? | Open Subtitles | هل لديك صنف مفضل توصي به؟ |
| bir marka olmalıyız. Meşhur olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نصنع شعارنا علينا أن نصبح مشاهير |
| - Yabancı bir marka mı? | Open Subtitles | -هل هي ماركة أجنبية؟ |