| Burada bir masa var. | Open Subtitles | . ثمة طاولة هنا |
| Hey, şurada boş bir masa var. | Open Subtitles | ثمة طاولة فارغة هناك |
| Sizi bekleyen çok özel bir masa var, ama önümüzdeki cumartesiye çünkü rezervasyonu o güne yapmışsınız. | Open Subtitles | هناك طاولة مميزة تنتظرك السبت القادم, لأنه اليوم الذي قمتي بحجزه |
| Yapma Bob, orada boş bir masa var. | Open Subtitles | بحقك بوب.. توجد هناك طاولة فارغة |
| Yakında küçük bir masa var, üzerinde birkaç küllük, boş bira şişeleri. | TED | وبالقرب منهم توجد طاولة صغيرة عليها زوج من منافض السجائر، مع زجاجات مشروب كحولي فارغة. |
| Hadi. Şurada bir masa var. Bir şey mi oldu? | Open Subtitles | هيا توجد طاولة هناك أي شيء ؟ |
| O tarafta boş bir masa var. | Open Subtitles | هناك طاولة خالية هناك |
| O tarafta boş bir masa var. | Open Subtitles | هناك طاولة خالية هناك |
| Gemma, arkanda bir masa var. Bir kaç metre uzakta. | Open Subtitles | جيما) هناك طاولة خلفك) |