| Tek bir nedenden dolayı, Ne yapabildiğini biliyorlar. | Open Subtitles | لسبب واحد, وهو معرفتهم لما يمكن للكتاب فعله |
| Aslında, bir nedenden ötürü yapmazdım bunu. Çünkü sanırım bu tecavüze girerdi. | Open Subtitles | لن افعل لسبب واحد ، لان هذا سوف يعتبر اغتصاب |
| Ve herhangi özel bir nedenden dolayı belli bir hisse üzerine büyük para yatırmak isterseniz çabanızın karşılığını almanızı sağlarım. | Open Subtitles | ولو لأي سبب كان أردتِ الاستثمار بقوة على سهم معين سأحرص على أن يكون ذا قيمة |
| Bak, Chuck anlamadığım bir nedenden ötürü senin iyi biri olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | أنظر , لأي سبب كان أنه يظن بأنك شخصٌ طيب |
| Özgür iradeyi bir nedenden ötürü verdim. | Open Subtitles | قمت بخلق الإرادة الحرة لسبب |
| O ipe iç eteğini bir nedenden ötürü serdi. | Open Subtitles | الآن هي وضعت هذا الثوب على الحبل .لغرض ما |
| Biz tamamen tek bir nedenden dolayı buradayız, o da tanrıların isteğini yerine getirmek. | Open Subtitles | نحن جميعا هنا لغرض واحد تكريما لإرادة أسيادنا |
| Herhangi bir nedenden dolayı kraliçe görevlerini yerine getiremeyecek olursa onun yerini alacak kişi New Jersey Güzeli. | Open Subtitles | الوصيفه الاولى اللتي ستذهب الى اي مكان لأي سبباً كان .... |
| bir nedenden dolayı patlıyor ve bunları görmeye başlıyorsunuz. | TED | ولسبب ما انفجرت وبدأت تتلقى هذه الأشياء |
| Bu uzatmaya tek bir nedenden ötürü karşı çıkabilirim: | Open Subtitles | أود أن أبدي اعتراضي على تمديد المهلة لسبب واحد بسيط |
| Dünyayı değiştirmeye çalışan herkes basit ve kaçışı olmayan bir nedenden ötürü başarısızlığa mahkumdur. | Open Subtitles | أن معظم الحالات التي يحاول فيها الإنسان تغيير العالم تفشل لسبب واحد لا مفر منه وهو البقية. |
| Ve gerçek şu ki oğlunuz tek bir nedenden dolayı öldü. | Open Subtitles | و الحقيقة هي هذه.. مات ولدكما لسبب واحد |
| bir nedenden ötürü, ait olmadığın bir yerde bittin. | Open Subtitles | لقد ألقيتِ بنفسك في مكان لا تنتمين له لأي سبب كان |
| Ve muhtemelen anlamayacağım bir nedenden dolayı başka bir şey istedi. | Open Subtitles | و لأي سبب كان و هذا الذي لن أفهمه على الأرجح... هي أرادت شيئاً آخر |
| Millet, huzurlarınızda Elliott, şu an bir nedenden ötürü telefonuma bakamıyorum, ama bip sesiyle birlikte ne yapacağını zaten biliyorsun, bebeğim, Cadılar Bayramın kutlu olsun. | Open Subtitles | (مرحباً يا رفاق , هذه أنا (إيليوت لا يمكنني الردّ على مكالماتكم الأن لأي سبب كان |
| Özgür iradeyi bir nedenden ötürü verdim. | Open Subtitles | قمت بخلق الإرادة الحرة لسبب |
| Bu adam bunları bir nedenden ötürü yapıyor dostum... ve bunun ne olduğunu çözmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يفعل كل هذا لغرض ما ويجب ان نعرف ما هو هذا الغرض |
| Senih'D ler yalnızca bir nedenden dolayı fiziksel şekle bürünürler. | Open Subtitles | "قوائم الـ"شاينيد موجوده لغرض ما |
| Herneyse, büsbütün yeni bir amaçla geri döndü, sadece tek bir nedenden ötürü. | Open Subtitles | مع ذلك ، لقد عاد بهدف جديد كلياً المكائد التي يمكن تفسيرها فقط لغرض واحد |
| Seni sadece bir nedenden hayatta tutuyorduk. | Open Subtitles | أبقيناك حية لغرض واحد فقط |
| Herhangi bir nedenden dolayı kraliçe görevlerini yerine getiremeyecek olursa onun yerini alacak kişi New Jersey Güzeli. | Open Subtitles | اللتي ستذهب الى اي مكان لأي سبباً كان .... لاتستطيع انجاز واجباتها هي |
| Araba burada, bir nedenden dolayı, yarım saat erken gelmiş. | Open Subtitles | حسنا, السيارة هنا ولسبب ما, مازال لدي نصف ساعة |
| Arkadaşımın çok sevdiği birşey var ve ben bir nedenden dolayı onu kıskanıyorum. | Open Subtitles | هناك شيئ صديقي حقا يحبه . ولسبب ما , اشعر بالغيرة منه . |