| Gizliliğin evrensel ve içgüdüsel olarak çok istenmesinin bir nedeni var. | TED | الآن، هناك سبب لماذا الخصوصية مشتهاة جداً على الصعيد العالمي وبالفطرة. |
| Bu takımın üstüste 4 maç kaybetmesinin bir nedeni var. | Open Subtitles | هناك سبب وجيه لخسارة هذا الفريق 4 مباريات على التوالي |
| Bu takımın üstüste 4 maç kaybetmesinin bir nedeni var. | Open Subtitles | هناك سبب وجيه لخسارة هذا الفريق 4 مباريات على التوالي |
| Benimle dalga geçme. Yaptığım her şeyin ciddi bir nedeni var. | Open Subtitles | لا تعبث معي، فإن هنالك سبب دفين لكل ما افعله |
| Nazikçe söylemeye çalışıyorum ama çocuklarının beş para etmez tipler olmasının bir nedeni var. | Open Subtitles | أتعلم لقد كنت أحاول أن أقول هذا بطريقة حسنة و لكن حسناً يوجد سبب لكون أولادك فاشلين |
| Onu takım lideri seçmemin bir nedeni var ve onunla anlaşmanı istememin de. | Open Subtitles | هناك سبب لاختياره كقائد للفريق و هناك سبب ايضا لاختياري لك للتعامل معه |
| Kuzeydoğunun en iyi satış elemanı olmamın bir nedeni var. | Open Subtitles | هناك سبب في كوني أفضل بائع في المنطقة الشمالية الشرقية |
| Ama sanırım tatilde seninle gelmem için ısrar etmemenin bir nedeni var. | Open Subtitles | ولكن اعتقد أن هناك سبب لعدم إصرارك أن اذهب معك في العطلة. |
| Genç erkeklerin terlerinden örnek toplamasının bir nedeni var mı? | Open Subtitles | هل هناك سبب يجعلها تجمع عينات من ترسيبات المراهقين ؟ |
| Ama komutada senin değil de benim olmamın bir nedeni var. | Open Subtitles | , ولكن هناك سبب عن كونى المسئول هنا . وليس أنتٍ |
| Bunu giymemin iyi bir nedeni var, deli olduğumdan giymedim. | Open Subtitles | كما قلت، كان هناك سبب لأرتدي هذا، لم أرتديه لأنني مجنونة |
| Böyle hissetmemin başka bir nedeni var. Geçen gece fevkalade bir şarap içtim. | Open Subtitles | هناك سبب آخر يجعلنى أشعر أننى على خير ما يرام زجاجة نبيذ رائعه الليله الماضيه |
| Neden derseniz, bir nedeni var elbet itkili etkinin. | Open Subtitles | او بعبارة ارى عن سبب ذلك التاثير لان لكل مريض هناك سبب للمرضه |
| Bu kadar soğuk olmasının bir nedeni var mı? | Open Subtitles | هل هنالك سبب ليكون هذا المكان بارد جدا ؟ |
| Atlara yayından kaldırılan Fox dizilerinin adlarının verilmesinin bir nedeni var mı? | Open Subtitles | هل هنالك سبب أن كل الخيول سميت بأسماء عروض تم إلغاؤها من قبل قناة فوكس؟ |
| Birden fazla kortikosteroid vermememizin bir nedeni var. | Open Subtitles | يوجد سبب لعدم إعطاء جرعات متعددة من الكورتيكوستيرويد |
| Slytherin takım simgesinin yılan olmasının bir nedeni var. | Open Subtitles | ثمة سبب لكون رمز منزل الـ سليزرين هو ثعبانا |
| Bağımlılara eski konumlarından uzak durmalarını söylenmesinin bir nedeni var. | Open Subtitles | ثمّة سبب لإخبارهم المدمنين أن يمكثوا بعيداً عن موقعهم القديم |
| Askeri Polis'e katılmak istemenin herhangi bir nedeni var mı? | Open Subtitles | أليس هناك من سبب لرغبتِكِ في الإنضمام إلى الشرطة العسكرية؟ |
| İnan ya da inanma, gerçekten de hastalarımızın diyetini sıkı tutmamızın bir nedeni var. | Open Subtitles | صدق أولا تصدق نحن نخضع مرضانا على حمية غذائية لسبب معين |
| Yani belli ki benim burada olmamı istemenin bir nedeni var değil mi? | Open Subtitles | أعني إنّكَ تريدني هنا لسببٍ ما |
| Bunu göndermek için kimin bir nedeni var ki? | Open Subtitles | ومن غيركَ لديه دافع لإرساله؟ |
| Asıl soru şu, korkmak için bir nedeni var mı? | Open Subtitles | السؤال الوحيد هو، هل لديه سبب وجيه ليكون كذلك؟ |
| Size söylemiştim kızlar, her şeyin bir nedeni var. | Open Subtitles | حسنا، قلت لكن،يا فتيات، كل شيء يحدث لسبب ما |
| Yüzyıllık savaş boyunca hayatta kalmalarının bir nedeni var. | Open Subtitles | وهنالك سبب جعلهم يقاومون لمئة سنة من الحرب |
| Üç saat gecikmenin makul bir nedeni var mı acaba? | Open Subtitles | هل هناك أي سبب مقنع يجعلك متأخر ثلاث ساعات ؟ |
| Ve bunların her birine verilecek cevabın elbette evet olmasının bir nedeni var. | TED | و هناك سببا ليجعلك تفكر أن الإجابة على هذين السؤالين هي : نعم. |
| Adamın bir fotoğrafının bile elinizde olmamasının bir nedeni var. | Open Subtitles | لكن هُناك سبب لعدم حصولكم حتى على توقيع من الرجل |