| Beni tanımayan bir oğlum var. Kendi yerime ihtiyacım var. | Open Subtitles | لدي إبن والذي حتى لايعرفني أحتاج الى مكان خاص للسكن |
| bir oğlum var. | Open Subtitles | لدي إبن وأنا الوحيد المفضل لديه |
| Sekiz yaşında bir oğlum var ve asla onunla birlikte zaman geçiremeyeceğim. | Open Subtitles | لدي ابن عمره 8 سنوات و لن أقضِ معه أي وقت مطلقاً |
| Olamaz! Benim bir oğlum var. Yarın dişçiye gitmek zorunda. | Open Subtitles | لا ، لديّ إبن يجب أن يذهب لطبيب أسنانه غداً |
| Eşcinsel bir oğlum var ve eşcinsel yakınları derneğinin gururlu bir üyesiyim. | Open Subtitles | , لديّ ابن منحرف و انا عضوة نشطة في حماية الحقوق المنحرفين |
| Tek başıma büyütmem gereken küçük bir oğlum var... ve onu nasıl büyüteceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | .. لدي ولد صغير سأضطر أن أربيه لوحدي ولا أدري كيف سأفعل ذلك |
| Benim de bir oğlum var, lisede okuyor. O yüzden sizi anlıyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لدي أبن, انه في المرحله الثانوية أيضا. |
| Gençken yaptığım bir hatadan dolayı dışarıda bir yerlerde bir oğlum var. | Open Subtitles | لدي طفل في مكان ما بسبب خطأ قمت به عندما كنت مراهقاً |
| bir oğlum var. Hiç tanımadığım yetişkin bir adam. | Open Subtitles | عندي ابن في الخارج رجل بالغ لم أقابله قط |
| Bu striptizciymişim gibi düşünüyorsun ama değilim bir anneyim sorumluluklarım var, bir oğlum var. | Open Subtitles | تظن بأنني تلك الراقصة للتعري، ولكني لست كذلك بل أنا أم... لدي مسؤولية، لدي إبن |
| Senin yaşıtın bir oğlum var. | Open Subtitles | لدي إبن وهو في سنك سأريك صورته |
| bir oğlum var. Ona Stiles diyoruz. Hatırlıyorum. | Open Subtitles | لدي إبن ، ندعوه ستايلز ، أتذكر |
| Düşünebildiğim tek şey şuydu: "Ama benim bir oğlum var. | TED | وكان كل ما فكرت به لأقوله، "لكن أنا لدي ابن. |
| Neo, lütfen. Gnosis'de çalışan bir oğlum var. | Open Subtitles | نيو، أرجوك، لدي ابن يدعى جاكوب على متن النوزيز |
| Harika bir oğlum var. Bana daha iyi bir babalık yapmam için yardım etti. | Open Subtitles | أجل، لديّ إبن رائع، ساعدني لأكون أباً أفضل... |
| Peki ya çocuklarınıza? Üç aylık bir oğlum var. | Open Subtitles | لديّ ابن في الشهر الثالث، لذا، لا، لم أخبره |
| 16 yaşında bir oğlum var. Neredeyse 16. | Open Subtitles | لدي ولد في السادسة عشر من عمره بالكاد وصل للسادسة عشر |
| Hapiste bir oğlum var. 18 ayı daha var. | Open Subtitles | لدي أبن يقضي عقوبة في السجن تبقى لديه 18 شهر ليخرج |
| Beni sabahın 5 buçuğunda uyandıran küçük bir oğlum var. | Open Subtitles | لدي طفل يجب على أن أوقضه الساعة 5: 30 صباحاً |
| bir oğlum var, Rakesh. Beş yaşında. | Open Subtitles | عندي ابن يدعي راكيش في الخامسة |
| Bir motele tıkılıp kalmış, sıkıntıdan patlayan 1 2 yaşında bir oğlum var. | Open Subtitles | لدي صبي عمره 12 سنه لوحده في فندق ويشعر بالملل لحد الموت |
| Evet, bir oğlum var. | Open Subtitles | أجل, لديّ أبن ... بيو لوجياً إنهليسإبني. |
| Dinle beni. Desteklemem gereken bir oğlum var. Kırk yıldır onu sokaklardan uzak tutmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | اسمع، لديّ ابنٌ أعيله، أبقيته بعيداً عن الشوارع لمدة أربعين عاماً، |
| Ne biçim bir oğlum var. | Open Subtitles | واي ابن لدي ابني اصبح الان فيلسوف اخلاقي |
| Erkek. bir oğlum var. | Open Subtitles | لقد رزقت بولد |
| Çünkü evde bekleyen ve babasının nerede olduğunu bilmeyen bir oğlum var. | Open Subtitles | لأن لديّ طفل صغير في البيت والذي لايعلم اين والده |
| Albay Childers'in kahramanlığı sayesinde bugün hayattayım ve bir oğlum var. | Open Subtitles | انا حى اليوم وانا لدى ابن بسبب بطولة الكولونيل شيلديرز |