"bir okulu" - Translation from Turkish to Arabic

• مدرسة

Tükenmiş insanların gittiği bir okulu yönetiyorum ve ben de tükendim.
أدُير مدرسة من المجانين وفشلت ُ في ذلك أيضا

Irak'ta bir görev uçuşunda, 16 çocuğun öldüğü bir okulu bombalamış.
نفذ مهمة في العراق ألقى قنبلة على مدرسة حيث قتل ستة عشر طفلاً

Tamam, bak biliyorum yeni bir okulu, arkadaşları düşünmek korkutucu...
حسناً انظري، أعلم أنّ هذا مخيف أن تفكّري في مدرسة جديدة وأصدقاء جدد

Orası harika bir okul ve başka bir yerde öyle bir okulu karşılayamayız.
لانها مدرسة رائعة, وكما اننا لا نتحمل دفع تكاليف مكان آخر

Bir mesaj bıraktım. Yakınlarda bir okulu ziyaret ediyordum.
تركت لك رسالة, إنني بصدد زيارة مدرسة قريبة من هنا

Dâhi çocuklara özel eğitim veren bir okulu?
‫وهي مدرسة متخصصة ‫بتعليم الأطفال الموهوبين؟

bir okulu ziyarete gittik ve çocuklarla konuşmaya başladım ve odanın karşısındaki, kızımla neredeyse aynı yaşta olan ve bana bakan bu kızı gördüm, yanına gittim.
وذهبنا لزيارة مدرسة وبدأنا نتحدث مع الأطفال، وثم رأيت هذه الفتاة في أنحاء الغرفة والتي بدت لي بعمر ابنتي فأقبلت عليها وتحدثت معها.

İnsanları bir araya getirmeye başladık. Bunlara, eğitimi seven kişileri, Paulo Freire gibi, Brezilya'da Eğitim Bakanlığı yapmış iki kişi dâhildi ve şöyle dedik: bir okulu sıfırdan tasarlasaydık neye benzerdi?
ثم جمعنا الناس حتى اولئك الذين يحبون التعليم أناس مثل باولو فيريري، و اثنين من وزراء التعليم في البرازيل ثم قلنا، ان كنا سنصمم مدرسة من نقطة الصفر، ما الذي ستبدو عليه؟

Tuvaletlere kapı bile koyamayan bir okulu... temsil etmeyi kim ister ki?
- الشهر القادم - لماذا يريد أحد أن يمثل مدرسة لا تستطيع أن تضع الأبواب على أكشاك المرحاض؟

Teşekkürler ama kızların zaten bir okulu var.
حسناً، شكراً، لكن للفتيات مدرسة. نعم، أعلم .

Özel ihtiyaçları karşılayan bir okulu harap ettik.
يا رجل , نحن دمرنا مدرسة معاقين

Öyle bir okulu burada karşılayamam.
و لن أستطيع أن أجد مدرسة مثلها هُنا

Eğer devlet hapisanesinin bir okulu olsaydı, aynen böyle olurdu.
لو كان للسّجن مدرسة تابعة له، فهذه هي

Benimle bir okulu yönetmeye var mısın?
اذاً , أتودين ان تبدأي مدرسة معي؟

Kendi yörelerinde kaliteli bir okulu hak ediyorlar, öğrencisi olmaktan gurur duyacakları bir okulu. Ayrıca toplumun da gurur duyacağı bir okulu hak ediyorlar ve her gün onlar için savaşacak, şartlarının ötesine geçmeleri için onları güçlendirecek öğretmenlere ihtiyaçları var.
إنهم يستحقون مدرسة ذات جودة في منطقتهم، مدرسة حيث سيقولون بفخر أنهم ينتمون لها ، ومدرسة حيث المجتمع سيكون فخورا بها أيضاً، وهم يحتاجون لمدرسين ليقاتلوا من أجلهم كل يوم ويدفعونهم ليتحركوا بما يفوق ظروفهم.

bir okulu yakmaya çalışmış.
حاول أن يحرق مدرسة

Oakridge gibi bir okulu yönetmek oldukça..
إدارة مدرسة مثل (أوكردج) ..لا يجعلكتملكالكثيرمن.

Isadora Duncan'ın Rue Danton'da bir okulu var.
(ايزادورا دنكان) لديها مدرسة في (شارع دانتون).

"Uçaklar Pakistan'da bir okulu yok etti."
"طائرة بلا طيار تقصف و تدمر مدرسة في (باكستان)"

bir okulu havaya mı uçuracak?
يفجر مدرسة لعينة؟