"bir parçasısınız" - Translation from Turkish to Arabic

• جزءا من
• جزءٌ
• أنت جزء من
• أنتم جزء من

Ama şimdi köyümüzün bir parçasısınız...
ولكن الآن ، بما إنكم أصبحتم جزءا من قريتنا

Ama şimdi köyümüzün bir parçasısınız...
ولكن الآن، بما إنكم أصبحتم جزءا من قريتنا

Çünkü bizde, kredi kartı geçmişi var ve siz bunun bir parçasısınız.
لأنّ لدينا سجل بطاقته الإئتمانيّة وأنتَ جزءٌ منها -سيّدي ، لمَ أنتَ معقّد للغاية؟

Tıpkı Gabriel'in söylediği gibi, yapbozun bir parçasısınız.
أنتِ و (تشارلي) كما قال (غابرييل)، أنتما جزءٌ من الأحجية

PT-604 klinik deneylerinin bir parçasısınız, değil mi?
إذاً أنت جزء من دراسة بي تي 604 العيادية هنا في هذه الجامعة ؟

Artık Dünyanın en iyi polis gücünün bir parçasısınız.
الآن أنتم جزء من أفضل قوى الشرطة في العالم

Sen ve kardeşin de artık bu ailenin bir parçasısınız.
وانت واختك ستكونان جزءا من تلك العائلة من الان

Bilirsiniz, bir patojen ile çalışıyorsanız, biohacker toplumunun bir parçası değil, bir biyoterörist topluluğunun bir parçasısınız.
أنت تعرف، إذا كنت تعمل مع مسببات المرض، فأنت لست جزءا من المجتمع البيوهاكير، اذا كنت جزءا من مجتمع الإرهاب البيولوجي، لست جزءا.

Eğer çözümün bir parçası değilseniz, öyleyse sorunun bir parçasısınız!
! إذا أنتم لستم جزءا من الحل , أنتم جزءا من المشكلة

Charlie ve sen bunun bir parçasısınız.
أنتِ جزءٌ منه.

Ailenin bir parçasısınız. Kasaba sizi öyle görüyor.
أنت جزء من العائلة أنت كذلك بالنسبة للقرويين.

- Siz ekibimin bir parçasısınız.
شكراً لك حسناً، أنت جزء من طاقمي

Siz de mi evlilik endüstrisinin bir parçasısınız?
هل أنت جزء من صناعة الزفاف ؟

Sizler "Kayıp Zamancılar" dediğim seçilmiş bir grubun bir parçasısınız.
أنتم جزء من مجموعه مختاره -و التى أطلق عليها -اصحاب الوقت الضائع

Siz de çocuklar. Siz de bunun bir parçasısınız.
هيا، انتم أيضاً أنتم جزء من هذا

Şu an hepiniz ekibin bir parçasısınız.
أنتم جزء من هذا الفريق الآن