| Yoksa o, Irak'ta devam eden karmaşık güç mücadelesinde kullanılan bir paravan mı? | Open Subtitles | أم أنه مجرد واجهة يتم استغلالها في الصراع المعقد المستمر على السلطة داخل العراق؟ |
| Eminim ki size buranın sadece turistler için bir paravan olduğunu ve gerçek karargah olan Gözcü Kulesi adındaki yörüngedeki bir uyduya teleport için durak olarak kullanıldığını söylemediler. | Open Subtitles | أراهن أنهم لم يخبرونكم أنها مجرد واجهة مزيفة . للسياح وحفرة توقف لإلتقاط شعاع زيتا أنابيب التيلبورتر إلى الشيء الحقيقي , قمرا صناعيا مداريا |
| MYP para aklamak için koca bir paravan. | Open Subtitles | المؤسسة مجرد واجهة عملاقة لغسل الأموال |
| senin içinse bir paravan. | Open Subtitles | لكنّه محض واجهة بالنسبة إليك |
| senin içinse bir paravan. | Open Subtitles | لكنّه محض واجهة بالنسبة إليك. |
| Shiro'nun uyuşturucu işi için bir paravan. | Open Subtitles | إنها واجهة لأعمال شيرو بالمخدرات |
| bir paravan. | Open Subtitles | إنها واجهة مزيفة. |
| Orası bir paravan Bunch. | Open Subtitles | إنها مجرد واجهة يا (بانش) |
| Bu bir paravan Mariah. | Open Subtitles | إنها واجهة يا"مارايا". |