| bir peçeteye yazdım ve ne yaptığımı hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لقد كتبته على منديل ورقى و لست أتذكر ماذا فعلت به | 
| Adresini bir peçeteye yazıp verdiğini söylemişti. | Open Subtitles | تمهل لم يتم الأمر كما قال لقد قال بأنها أعطته عنوانها على منديل | 
| Ben numarasını bir peçeteye yazan ve o | Open Subtitles | اعتادت أن أكون الفتاة التي تكتب رقم هاتفها على منديل | 
| Bizde birer kahve kaptık, ve bir peçeteye alanın krokisini çıkardım. | Open Subtitles | قمت برسم مخطط للمنطقة على منديل | 
| Bence büyük bir peçeteye ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | اشعر باننا سنحتاج الى قماش اخر | 
| Şimdi ben numarasını bir peçeteye yazan ve o da bir Lamborghini'den dışarı uçan bir kızım. | Open Subtitles | الآن , أنا الفتاة التي تكتب رقم هاتفها على منديل " ويطير خارج سيارة " لامبورغيني | 
| Ve bunu bir peçeteye yazamazsınız. | Open Subtitles | وهذا شيء لا يمكن وضعه على منديل | 
| Tabiki var. bir peçeteye yazdık, | Open Subtitles | ...بالطبع ، خربشنا على منديل | 
| Bence büyük bir peçeteye ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | اشعر باننا سنحتاج الى قماش اخر |