| Demek gerçekten bir problemin var. Tıpkı o polisin söylediği gibi. - Ne? | Open Subtitles | يا للهول، فعلاً لديك مشكلة تماماً كما قال ذلك الشرطي |
| Ya da kalp şeklinde şekerler ile ilgili bir problemin var. | Open Subtitles | و أنا لا أعتقد ذلك أو أنك لديك مشكلة مع الحلوى التي على شكل قلب |
| Senin ciddi bir problemin var oğlum ve yangına körükle gitmeye devam ediyorsun. | Open Subtitles | لديك مشكلة خطيرة وكل ما تقوم به هو زيادة النار اشتعالاً |
| bir problemin var. Olayların sonunu getirmeyi öğrenmelisin. | Open Subtitles | لديك مشكلة, عليك تعلم إنجاز الأمور |
| Bir düşün. Will, bir problemin var. | Open Subtitles | فكر بالأمر ويل) لديكَ مشكلة) |
| - bir problemin var. - Ben yapmadım, çık şuradan. | Open Subtitles | لديك مشكلة لم يكن أنا , إذهب من هنا |
| Senin bir problemin var, çok şanslısın çünkü ben çözebilirim. | Open Subtitles | لديك مشكلة, و لحسن الحظ, استطيع مساعدتك |
| Ama bilemiyorum senin bu eşleşmeyle alakalı bir problemin var mı? | Open Subtitles | ولا أعرف إن كان لديك مشكلة ما مع هذا، |
| O zaman bir problemin var. | Open Subtitles | إذاً أصبحت لديك مشكلة. |
| Bununla ilgili bir problemin var mı? | Open Subtitles | زوس هل لديك مشكلة مع ذلك |
| Senin bir problemin var,anne! | Open Subtitles | لديك مشكلة يا أمي |
| Bununla bir problemin var mı? | Open Subtitles | هل لديك مشكلة مع هذا ؟ |
| Yo, yo, yo, senin, bir problemin var. | Open Subtitles | كلا يا سيدي, أنت لديك مشكلة |
| Bununla ilgili bir problemin var mı? | Open Subtitles | هل لديك مشكلة فيما قلت؟ |
| Bununla ilgili bir problemin var mı? | Open Subtitles | هل لديك مشكلة مع هذا ؟ |
| O zaman neden senin bir problemin var. | Open Subtitles | فلماذا لديك مشكلة ؟ |
| Halkla ilişkiler problemin var çünkü gerçek bir problemin var. | Open Subtitles | لأن لديك مشكلة حقيقية. |
| Senin de bir problemin var. | Open Subtitles | و انت لديك مشكلة. |
| Senin bir problemin var. | Open Subtitles | لديكَ مشكلة |
| David, bir problemin var. | Open Subtitles | (ديفيد)، لديكَ مشكلة. |