"bir süreç" - Translation from Turkish to Arabic

    • عملية
        
    • العملية
        
    • عمليّةٌ
        
    • كعملية
        
    Bu yüzden bakterilerin plastik yeme süreci aslında doğal bir süreç. TED لذا فإن عملية أكل البكتيريا للبلاستيك هي عملية طبيعية في الواقع.
    Buradaki plastikleri, sadece çeşit olarak değil aynı zamanda kalite bakımından da ayırmak için çok yüksek düzeyde otomasyona dayalı bir süreç kullanıyoruz. TED نستخدم عملية آلية عالية جدا لفرز تلك المواد البلاستيكية ليس بحسب النوع فقط بل الدرجة أيضا
    Bu doğal bir süreç, ama biz yaşlandıkça kayboluyor. TED إنها عملية طبيعية ولكن يتم فقدانها كلما كبرنا
    Bu binlerce yılda oluşan doğal bir süreç ve biz bunu yeni öğreniyoruz. TED وهذه العملية الطبيعية تتكرّر منذ آلاف السنين وعرفنا ذلك الآن.
    Bu uzun süredir, bir süreç içerisindeki zeka enjeksiyonu yüzünden Batı'da ölü olarak kabul edildi. TED وهذا بسبب حقنة ذكاء تم حقنها في عملية كانت تُعتبر ميتة منذ زمن طويل في الغرب.
    Asıl istediğimiz gelişimin sürekli olması mucit ve mühendislerin ve üreticilerinde ve herkesin aynı anda çalışması, fakat bu verimsiz olabilirdi eğer bu paralel ve açık bir süreç olsaydı. TED ما نريده حقا هو أن يحصل هذا الابتكار باستمرار. المخترع والمهندسون والمصنعون والجميع يعملون في نفس الوقت، لكن هذا سيكون عقيما إن كان هذا يحصل في عملية موازية وغير متقاطعة.
    Yani bir açıdan bu dağıtılmış bilişsel bir süreç. TED كما تعلم. انها بطريقة ما عملية المعرفة الموزعة
    Oynamak sadece bir süreç değildir. Oynama üzerine uzmanlar bunun aslında bir var oluş şekli olduğunu söyleyecektir. TED الآن اللعب ليس مجرد عملية. خبراء اللعب سيخبرونكم أنه في الواقع طريقة حياة.
    Ama ben ölümü biyolojik olarak değil de sosyal bir süreç olarak deneyimlemekte derinden dönüştürücü bir şey görüyorum TED ولكنني أرى شيئا عميقا متحولا في تجربة الموت كعملية اجتماعية و ليست مجرد عملية بيولوجية.
    Ama ben fiziksel ölümü sadece biyolojik bir süreç olarak değil de daha büyük bir hikayenin parçası olarak görmekle ne kazanacağımızı sormak istiyorum. TED ولكن أريد أن أسأل ما يمكننا كسب من رؤية الموت الجسدي ليس فقط بإعتباره عملية بيولوجية ولكن كجزء من قصة الإنسان الكبرى.
    Yeni bir güneş sisteminin ortaya çıkışı ve gezegenlerin gelişmesi çalkantılı bir süreç olabilir. TED إن عملية بناء نظام شمسي جديد ونمو الكواكب من الممكن أن تكون عنيفة وفوضوية.
    Bu aslında çok yavaş ve çekici olmayan bir süreç, minimal tasarım kararlarıyla dolu, şanslı günümdeysem bu beni iyi bir fikre yönlendiriyor. TED ما يتطلبه الأمر هو في الواقع عملية بطيئة جدًا وغير مثيرة من قرارات التصميم الضئيلة وحين أكون محظوظًا، قد تقود إلى فكرة جيدة.
    Ancak şiir gibi, bu çok narin bir süreç, diyebilirim ki ne çok etkili ne de ölçeklendirilebilir. TED ولكن كالشعر، إنها عملية حساسة جدًا وأعتقد أنها ليست فعالة ولا قابلة للتطوير.
    Zekayı en güçlü seviyesine getirme süreci olarak düşünmeliyiz. Öyle bir süreç ki, geleceği belli şekillerde yönlendirmeli. TED إننا بحاجة إلى أن نفكر بالذكاء كعملية للتحسين، عملية توجه المستقبل إلىمجموعة معينة من عمليات التهيئة.
    Direç vazgeçilemez biyolojik bir süreç ancak bunu arttırdığımız için sorumluluğa katlanacağız. TED المقاومة عملية بيولوجية حتمية، و لكن نحن من يتحمل مسئولية إسراعها.
    Belki de sadece taşları değil hayatı da değiştiren bir süreç halen işliyordur. TED ربما هناك عملية لا تزال نشيطة إلى اليوم قد سببت تغيرات ليس فقط في الصخور بل في الحياة.
    Peki ya bir adım geriye gidip, yaratıcılığın ortaya çıkmasını sağlayan doğal bir süreç modellemeyi denersek? TED لكن ماذا إذا عدنا خطوة للخلف وحاولنا نمذجة عملية طبيعية تسمح للإبداع بالتشكل؟
    fikirleri ortaya çıkartma sürecimiz aslında sürpriz yaratacak fikirleri üretebilme aleyhine olan bir süreç. TED العملية التي نستخدمها لصناعة الأشياء، لديها بعض الانحياز ضد الأفكار المفاجئة.
    çok değişken bir süreç olacağını düşünebilirsiniz, ve yine de bu kaotik sürecin sonunda elinizde düzgün bir sonuç olur. TED يمكن أن تتخيل أن العملية عشوائية للغاية، و تحصل على نتيجة منسابة للغاية لهذه العملية الفوضوية.
    İşte bu, sürdürülebilir malzemeleri tasarlarken, tam da ilgi duyduğum türden bir süreç. TED الآن ، هذا هو بالضبط نوع العملية التي أنا مهتمة بها ، عندما كنا نفكر بالمواد المستدامة.
    Çok uzun bir süreç bu. Open Subtitles . إنّها عمليّةٌ طويلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more