| Ona haber vermeden sahneye çıkarsan büyük bir sürpriz olur. | Open Subtitles | إن ظهرت على المسرح من دون إخبارها، ستكون مفاجأة عظيمة. |
| Sabaha hoş bir sürpriz olur diye düşündüm. | Open Subtitles | لا أستطيع النوم ظننت أنها ستكون مفاجأة جميلة في الصباح |
| Siz ve başkan için güzel bir sürpriz olur diye düşündük. | Open Subtitles | ظننتُ أنها ستكون مفاجأة لطيفة لكِ وللرئيس. |
| Hep birlikte düğünüme gelirseniz büyük bir sürpriz olur dedim. | Open Subtitles | ... وفكرت بأنها ستكون مفاجأة مذهلة لها إذا رأتكم جميعا في زفافي |
| Ama güzel bir sürpriz olur diye düşündüm sanırım. Noel için! | Open Subtitles | ظننتها ستكون مفاجأة سارة لأعياد الميلاد |
| Hoş bir sürpriz olur demiştik. | Open Subtitles | حسناً اعتقدنا إنها ستكون مفاجأة رائعة |
| Güzel bir sürpriz olur sanmıştım. | Open Subtitles | -ظننت أنها ستكون مفاجأة لطيفة |