Sizlerin güçlü bir sadakat anlayışı var çünkü Viyetnam yüzünden size suçlu muamelesi yapıldı. | Open Subtitles | إشتركوا في الرابطة الأقوى أنتم رجال يبدو أن لديكم إحساس قوي من الولاء لأنكم تفكرون كمجرمين |
Bir örgüt tarafından sadece tek bir amaçla; öldürmek için eğitilmenin ve bu görevin nasıl bir sadakat ile geldiğini iyi bilirim. | Open Subtitles | أعرف ذلك الشعور، عندما تعمل لمنظمة هدفها الأوحد هو القتل وذلك النوع من الولاء الذي يمكنه أن يلهمك |
Bu bizim oluşturabileceğimiz tür bir sadakat. | Open Subtitles | هذا النوع من الولاء الذي يمكن ان نصنعه |
Lynne, böylesi bir sadakat gerçekten takdir edilecek bir şey. | Open Subtitles | يا (لين) ، هذا النوع من الولاء فعلاً يرفعُ من قدركِ |