| Pruitt, Airborne Fidelity'nin başkanı olarak Kirk gibi kaçaklara ait 4 milyon doların üstünde bir serveti yönetiyor. | Open Subtitles | بصفته رئيس لشركة (فيديلتي) للإستثمار فـ(بيرويت) يتحكم بأصول تصل قيمتها إلى ما يزيد عن 4 بليون دولار (تخص هاربين أمثال (أليكسندر كيرك |
| Pruitt, Airborne Fidelity'nin başkanı olarak Kirk gibi kaçaklara ait 4 milyon doların üstünde bir serveti yönetiyor. | Open Subtitles | بصفته رئيس لشركة (فيديلتي) للإستثمار فـ(بيرويت) يتحكم بأصول تصل قيمتها إلى ما يزيد عن 4 بليون دولار (تخص هاربين أمثال (أليكسندر كيرك |
| Bunun yanında böyle bir serveti kumarla harcayamazsın. | Open Subtitles | بالأضافة الى انه لا يمكنكِ مقامرة بعيداً بثروة كهذه. |
| Barry böyle bir serveti yok ederken ben yaratıcı olmalıydım. | Open Subtitles | بينما يضحي (باري) بثروة العائلة هكذا، اضطررت إلى التصرّف بإبداع. |
| 11 yıldır satış işindeyim ve inatçı bir kondüktörü emekliliği için kullabileceği bir serveti tutması için ikna edemiyorum. | Open Subtitles | ليحتفظ بثروة من أجل تقاعده |