| Daha önce bir siyah adamın bembeyaz olduğunu görmemiştim hiç. | Open Subtitles | لم أرى أبداً رجل أسود تحول إلى أبيض من قبل |
| Kürsüde ve jüride düşmanları olan bir siyah... nasıl adil bir şekilde yargılanabilir? | Open Subtitles | كيف سيحصل رجل أسود على محاكمة عادلة والعدو يجلس على المنصة وفي مكان هيئة المحلفين؟ |
| bir siyah olarak 10.000 $ ile polislere gittiğimde onu nereden bulduğumu soracaklar. | Open Subtitles | رجل أسود معه 10،000$ نقدأً أولاً : سيحاولون معرفة من أين حصل عليهم |
| bir siyah daha lütfen. | Open Subtitles | قهوة سوداء أخرى من فضلك |
| Şimdi bir siyah adam ve kendinden 20 yaş küçük bir kadın var. | Open Subtitles | في جانبه, والآن لديه رجلٌ أسود وإمرأة أصغر منه بعشرين سنة |
| Nate Griffin. Feci bir siyah olduğum için bana musallat oluyorsun. | Open Subtitles | نيت جريفن, يا إلهي , سوف تطاردني لأنني كنتُ رجل أسود فظيع |
| Ama şu an Bükreş'teyim, bir siyah adam farkedilmemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | و لكن ها أنا في بوخارست رجل أسود حاول أن يكون غير واضح |
| Çünkü ne zaman ırkçılık yapılsa buna inanamayan bir siyah bulmayı başarıyorlar. | Open Subtitles | لأنه متى جرى حدث عنصري تننجح في العثور على رجل أسود لا يصدق ذلك |
| bir siyah adamı kemeri, bağcığı olmadan bulursan nasıl şeyler düşünürdün? | Open Subtitles | إذا وجدتي بقايا رجل أسود ليس لديه حزام ولا أربطة في جزمته ماذا سيكون تخمينك عنه؟ |
| Çünkü hiçbir siyah erkek benim gibi güzel bir siyah kadının ışığını hapiste saklamasını istemez. | Open Subtitles | لانه ليس هنالك رجل أسود سيدع فتاة سوداء رائعة مثلى تخفى جمالها فى السجن |
| Dünya böyle işte, dostum harika bir siyah adamın bile başarılı olmasını engellemeye çalışıyor. | Open Subtitles | هذا هو العالم وحسب يا عزيزي يحاول أن يُخضع رجل أسود رائع |
| Sonra elinde silahı olan beyaz biri gelecek ya da bir cep telefonu veya telefonu olan yada silahlı bir siyah. | Open Subtitles | ثم، سوف يظهر رجل أبيض يحمل أما بندقية أو هاتف محمول أو أنه سوف يكون رجل أسود مع بندقية أو هاتف محمول. |
| Affedersin, gizli bir siyah Franco mu var? | Open Subtitles | عذراً، هل يوجد رجل أسود سري من النوع الفرنسي؟ |
| Biliyorlar ki Rosie O'Donnell bu gece Harlem'deki herhangi bir siyah kulübüne girip kendine siyah bir erkek bulabilir. | Open Subtitles | " لأنهن يعرفون " روزي أودونيل يمكنهن الدخول لأي ملهى أسود في " هارلم " الليلة والحصول على رجل أسود |
| Polisler için çalışan bir siyah, etrafına bir bak. | Open Subtitles | رجل أسود تعمل كشرطي، لم تعتني بقومك |
| bir siyah adam, bir beyaz çocuğu kurtarmaya geliyor. | Open Subtitles | أن يأتي رجل أسود لتحرير فتاً أبيض |
| - Eğer idam sırası bekleyen bir siyah olsa böyle olmazdı! | Open Subtitles | هذا لم يكن ليحدث لو كان رجل أسود |
| - bir siyah da bana. | Open Subtitles | قهوة سوداء أخرى من فضلك |
| Başka bir siyah adamı paramparça ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقومون بتدمير رجلٌ أسود آخر. |
| Neden "Jackass"de bir siyah yoktu? | Open Subtitles | {\pos(190,210)}لمَ لم يكن هناك رجلٌ أسود في ''جاك آس''؟ |