"bir solucan" - Translation from Turkish to Arabic

    • دودة
        
    • دودي
        
    • دودى
        
    • الدودي
        
    • دوديّ
        
    En sonunda, sahne arkasında, onunla konuşurken yerde sürünen Bir solucan gibiydim: Open Subtitles وعندما تسنح لي فرصة التكلّم معها أخيراً، فإذا بي مثل دودة حقيرة
    Ne yapabileceğimizi görmeniz adına, üzerinde çalıştığımız şey, sistemi geliştiyor, reçineyi geliştiriyor, kullandığımız malzeme üzerinde Bir solucan yakalıyoruz ya da artık neyse işte. TED إن ما نفعله وما نعمل عليه هو تطوير النظام، وتطوير الراتنجات، المواد التي نستخدمها لاصطياد دودة أو شيء آخر.
    Reçinenin içinde, reçine boyunca lazeri haraket ettiriyoruz, polimerize şekilde ve canlı bir hayvan yakalıyoruz, burada, özel Bir solucan. TED بداخل الراتنج، عند تحرك الليزر بداخل الراتنج يتم بلمرتها، وقد أمسكنا بحيوان علي قيد الحياة، ها هي، دودة خاصة.
    Madde açık Bir solucan deliğinden sadece tek yönlü ilerleyebilir. Open Subtitles يمكن للمادة السفر في اتجاه واحد خلال ثقب دودي مفتوح
    1945'te, bir grup bilimadamı askeri bir uygulama için cihazı incelerken rastgele çevirerek dengeli Bir solucan deliği kurdular. Open Subtitles في عام 1945 كان فريق علمي يبحث عن تطبيقات عسكرية للأداة وأسس ثقب دودي عن طريق عملية الاتصال العشوائي
    Bir solucan deliğinin oluşturulabilmesi için gereken bu ilk adım gerçekleştirilebilir mi? Open Subtitles هل يمكن لهذه الخطوة الأولى فى تشكيل ثقب دودى أن تحدث فعلاً؟
    Ancak girişlerinin birbirine çok yakın olduğu Bir solucan deliği, Open Subtitles ولكن الثقب الدودي الذي لديه .. فتحات قريبة من بعضها
    Yemyeşil olmuştu, zayıf, güçsüz, saçları dökülmüş, Bir solucan gibiydi. Open Subtitles .مُمتقع اللون، خائرٌ وأصلع .بدا وكأنه دودة
    Kendimi büyük bir kancanın ucundaki küçük Bir solucan gibi hissediyorum. Open Subtitles اشعر بانى دودة صغيرة على خطاف كبير ملعون
    "Kendimi büyük bir kancanın ucundaki küçük Bir solucan gibi hissediyorum." Open Subtitles أشعر بانى دودة صغيرة على خطاف كبير ملعون
    On metrelik Bir solucan nasıl olur da böyle küçük bir şeye dönüşüverir? Open Subtitles كيف تتحول دودة بطول 30 قدما الى ذلك الشيء الصغير؟
    Bütün gün güneşin altında "Sihirli Şalgam" toplayıp durdum. Ben... benim içimde, güneşin bile aydınlatmadığı yerlerimde kıvranıp duran Bir solucan var, ve ben artık bundan sıkıldım, tamam mı? Open Subtitles لقد كنت في الخارج طوال اليوم أجمع اللفت السحري لدي دودة في أحشائي تعبث في أماكن لا يُشرق عليها الشمس
    Uğruna çalıştığımız her şeyi... hepsinin bu herif gibi Bir solucan tarafından mahvedilmesini ister misin? Open Subtitles كل شيء .. عملنا لأجله؟ أتريد أن يتدمر كل شيء على يد دودة كهذا؟
    Çocuklar, bakın, FBI takım lideriyle konuşurken telefonunun sim kartındaki iletişim sistemine Bir solucan yerleştirdim. Open Subtitles يا رجال ، انظروا ، عندما اتّصلت قائدة فريق مكتب التحقيقات الفدرالي وضعتُ دودة في نظام التشغيل وفي البطاقة على هاتفها
    Eğer bu işe yararsa ve Dünya'ya Bir solucan tüneli açabilirsek... Open Subtitles لو نجح هذا، وتمكنا من إنشاء ثقب دودي يصل إلى الأرض
    Bizce bu Bir solucan deliğinin açık kalabileceği en uzun süre. Open Subtitles نعتقد ان ذلك الحدّ الأقصي لبقاء ثقب دودي
    Bu, giden Bir solucan deliği, ama mantıklı değil. Open Subtitles هناك ثقب دودي خارج لكن لكنه يصبح غير مفهوم
    Zamanda yolculuk yapabilmesi için de bir kapı, başka bir tabirle Bir solucan tüneli bulmalıdır. Open Subtitles وحتى تسافر المركبة عبر الزّمن، عليها أن تمرّ عبر بوابة، في حالتنا ثقب دودي..
    Yeterince enerji verildiğinde, Bir solucan deliği oluşur, bu da diğer gezegenlere gitme şansı verir. Open Subtitles فبإمدادها بطاقة كافية ، يتكون ثقب دودى يمكنك من السفر لكواكب أخرى
    Sinyal aktif Bir solucan deliğinin yarattığından binlerce kez daha zayıf olacaktır. Open Subtitles الاشارة أضعف بالاف المرات من الحدث الذي تسبب به الممر الدودي النشط
    Bu uzaylı teknolojisi bize, giden Bir solucan deliğinden gelmeyi başardı. Open Subtitles هذا الكيان الغريب يمكنه السفر عائدا الينا... من خلال ثقب دوديّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more