| Albay Charlie'nin bir sorunu var. | Open Subtitles | كولونيل، لدينا مشكلة، هناك خطب ما أصاب تشارلى. |
| Komşumun bir sorunu var. Onu üç gündür görmüyorum. | Open Subtitles | لكن هناك خطب ما أصاب جارتي أجل، لم أرها منذ ثلاثة أيام |
| Ve eğer bununla bir sorunu olan varsa dışarı çıkmakta özgürdür. | Open Subtitles | و إذا كان لأحد مشكلة مع ذلك فهو مرحب به للخروج |
| Otoriteyle, kurallara uymak konusunda bir sorunu mu var? | Open Subtitles | هل كانت لديه مشاكل مع سلطات السجن، أو لم يكُن مُتّبعا للقواعد؟ |
| Eğer elektriksel bir sorunu varsa verilen elektrik tüm sistemi bozmaz mı? | Open Subtitles | إن كانت لديها مشكلة كهربية ألا يمكن أن تدمر الكهرباء جسدها كله؟ |
| Babamı tanıyanlar bilir ki, onun tek bir sorunu vardı kabızlık. | Open Subtitles | ومن يعرف والدي ,يعرف أنه كان يعاني من مشكلة واحدة: الإمساك |
| Piçin teki bir sorun yaratana kadar kimsenin bir sorunu yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدى أحدكم أي مشكلة حتى تسبب لنا الوغد بواحدة |
| Tamam diyelim ki bir sorunu var... bizim bilmediğimiz. Haplarını alıyor olmalı. | Open Subtitles | اسمع، لنفرض أنه يعانى من مشكلة سيأخذ الأقراص ليتخلص منها بأية حال. |
| Her zaman işimizle bir sorunu olan birkaç kişi oluyor ama bu günlerde insanlar teknolojiyle savaşamayacaklarını biliyorlar. | Open Subtitles | إنّ هُناك قلّة دوماً يُواجهون مُشكلة مع ما نقوم به، لكنّ الناس يعرفون في هذه الأيّام، لا يُمكنك محاربة التكنولوجيا. |
| Elbette eğer yaraların iltihabı... bedenine ve yüzüne sıçrarsa... başka bir sorunu var demektir. | Open Subtitles | بالطبع إن ظهرت بثور على جذعه ووجه فمن المحتمل أنه يواجه مشكلة أخرى |
| Mitchell'ın insanların önünde sevgisini göstermekle ilgili bir sorunu var. | Open Subtitles | ميشيل عنده مشكله مع اظهار العاطفه في العامه |
| - Öyleyse çökmeden önce bir sorunu varmış. | Open Subtitles | إذن كان هناك خطب ما قبل الانهيار |
| bir sorunu olduğunu sanmıyorsun,değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تظنين أنه يعاني من خطب ما ؟ |
| - Ya bebeğin bir sorunu varsa John? | Open Subtitles | ماذا لو كان هناك خطب ما بالطفل يا جون ؟ |
| Dean her hangi biriyle bir sorunu olduğundan bahsetmiş miydi? | Open Subtitles | حسنا، هل لمح دين أن لديه مشكلة مع أحد ما؟ |
| Marie'nin gelinliğiyle ilgili bir sorunu var. | Open Subtitles | ماري تواجه مشكلة مع تروسو لها. هي في مكان قريب من الاستعداد. |
| Ya senin onlarla ya da onların seninle bir sorunu var. | Open Subtitles | و الآن إما لديك مشكلة مع هذين المستشفيين أو لديهما هما مشكلة معك |
| Otoriteyle, kurallara uymak konusunda bir sorunu mu var? | Open Subtitles | هل كانت لديه مشاكل مع سلطات السجن، أو لم يكُن مُتّبعا للقواعد؟ |
| Ailenin biriyle bir sorunu var mıydı? | Open Subtitles | اسمعي هل كان لوالديك اي مشاكل مع اي أحد؟ |
| ama sonra bana kuliste bir sorunu olduğunu söyledi. | TED | كذلك ، كانت أينشتاين محرجة للغاية في الاعتراف بذلك من قبل، لكنها كانت تحدثني وراء الكواليس بان لديها مشكلة. |
| Hatta muhtemelen tadı da güzeldir, ama ufak bir sorunu var:.. | Open Subtitles | وربما أيضاً طعمها جيد، ولكن هناك مشكلة واحدة |
| Sonra fark ettim ki herhangi bir sorunu çözmedeki ilk adım, ondan saklanmamak ve bir hareket için gereken ilk adım da farkındalıktır. | TED | ولكن عندها استوعبت، بأن أول مرحلة بحل أي مشكلة هي عدم تجنبها. وأن أول خطوة لأي شكل من أشكال العمل هو الوعي. |
| gergi, beton dökme. Şantiyede herhangi biriyle bir sorunu oldu mu? | Open Subtitles | -أكانت لديه مُشكلة مع أيّ شخص في الموقع؟ |
| Yani, bekleme odasındaki arkadaşım Müslüman ve bir sorunu yok. | Open Subtitles | أعني، صديقي بغرفة الانتظار مسلم ولا يواجه مشكلة |
| Hayır, iki helikopter istiyorum. Villa'nın bir sorunu varsa beni arasın. | Open Subtitles | لا ، اريد مروحيتين ، اذا كان لدى "فيلا" مشكله مع هذا يمكنه الاتصال بي |
| Ve dostum, bumerang kullananların, bir şeyleri oluruna bırakamamak gibi bir sorunu vardır. | Open Subtitles | واسمع، أي أحد يقذف قطع خشبية ملتوية فإنه يعاني من مشاكل في النسيان. |
| - Mojito! Hayır, hayır, başka şehirlerin herhangi bir sorunu olduğunu söylemiyorum. | Open Subtitles | لا , لا لم أقل هناك من خطب في المدن الأخرى |
| İnsanın böyle bir günde nasıl bir sorunu olabilir ki? | Open Subtitles | كيف لأي أحد في هذا العالم عنده مشكلة في مثل هذا اليوم؟ |
| Büyükbabam bir sorunu çözemezsen kafandan çıkarman işe yarar derdi. | Open Subtitles | أعتاد جدى على قول اذا واجهتك مشكلة ما التبول دائما يساعد على أخرج كل سؤ |
| Çalışanlardan birinin sorunu varsa, şirketin bir sorunu var demektir. | Open Subtitles | وبذلك، إذا كان الموظف لديه مشكلة, فإن الشركة لديا مشكلة. |