| Senin bir sorunun var ve bende de senin sorununa bir çözüm. | Open Subtitles | أنت لديك مشكلة .. وأنا لدى الحل هؤلاء النساء هم افضل حل |
| Gerçekten bir sorunun var. Polisin dediği gibi. | Open Subtitles | يا للهول، فعلاً لديك مشكلة تماماً كما قال ذلك الشرطي |
| Evet, küçük bir sorunun var ve bunun için yardım almalısın | Open Subtitles | ونعم لديك مشكلة صغيرة تحتاج فيها للمساعدة |
| Daha büyük bir sorunun var. Elleşmeyi kes. Aramızda bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لديكِ مشكلة اكبر توقف عن اللمس إنه لن يحدث مطلقاً |
| Hayır, bir sorunun var. Okuyamıyorsun. - 10 parça diyor... | Open Subtitles | بل لديك مشكلة ، أنه لا يستطيع الحساب ، فتلك 10 سلع |
| Kadınlarla bir sorunun var. Onlara satış yapamıyorsun. | Open Subtitles | لديك مشكلة مع النساء لا تستطيع البيع لهم |
| - Senin daha büyük bir sorunun var. - Ne gibi? | Open Subtitles | ـ لديك مشكلة أسوأ من ذلك بكثير ـ ما هي |
| Bizde bir söz var: "Tanrı'yla konuşuyorsan bu iyidir, ama Tanrı seninle konuşuyorsa o zaman bir sorunun var demektir." | Open Subtitles | لدينا مقولة هنا إذا كنت تتحدث إلى الله , فهذا جيد ولكن إذا كان الله يتحدث إليك , اذن لديك مشكلة |
| ...anlaşıldı Doug. Hastanelerle ilgili genel bir sorunun var gibi. | Open Subtitles | هل لديك مشكلة مع المستشفيات بشكل عام؟ |
| Öyleyse bir sorunun var demektir evlat... çünkü kadınlar dans etmek ister. | Open Subtitles | إذن لديك مشكلة ، يا بُني... لأن النّساء تُريد الرّقص |
| Bağlanmakla ilgili bir sorunun var, unuttun mu? | Open Subtitles | لديك مشكلة مع الإستقرار, اتتذكر؟ |
| bir sorunun var. Hiç tanığın yok. | Open Subtitles | ، "لديك مشكلة واحدة يا"جايك لا يوجد أية شهود |
| bir sorunun var. Hiç tanığın yok. | Open Subtitles | ، "لديك مشكلة واحدة يا"جايك لا يوجد أية شهود |
| Ön taraf çıplaklığıyla ilgili bir sorunun var mı? | Open Subtitles | هل لديك مشكلة مع المشاهد الغير محتشمة؟ |
| O arada bir sorunun var. | Open Subtitles | حسنا ، بهذه الاثناء لديك مشكلة |
| - Çok ciddi bir sorunun var, Mike. | Open Subtitles | لديك مشكلة حقيقية أجل، لدي مشكلة |
| Senin de gerçekliği çarpıtmak gibi ciddi bir sorunun var. | Open Subtitles | وأنت لديك مشكلة خطيرة أنت تشوه الحقيقة. |
| Kızım bir keresinde bu paketleri geri gönderirken beni izliyordu ve dedi ki "Anne, bence senin bir sorunun var." | TED | ذات مرة رأتني ابنتي وأنا أُعيد بعض المشتريات، فقالت لي: "أمي، أعتقد ان لديكِ مشكلة." |
| Hâlâ bir sorunun var köstebeği arıyor bulana kadar da durmayacak. | Open Subtitles | ما زلت تعاني من مشكلة إذا كان يبحث عن جاسوس فلن يتوقف حتى يجد الجاسوس |
| - Terapiste gitmemi mi istiyorsun? - Bir tanem, senin bir sorunun var. | Open Subtitles | يجب ان ترى طبيب نفسى عزيزتى انت لديك مشكله |
| Limandaki adamını ara. bir sorunun var. | Open Subtitles | اتصل برجالك في الميناء لديك موقف |
| Büyük bir sorunun var, Harry. | Open Subtitles | إنك في مأزق كبير، (هاري). |
| Buzz, büyük bir sorunun var. Sağlıklı düşünemiyorsun. | Open Subtitles | أنت عندك مشكلة كبيرة يا باز يجب أن تفكر جيدا |