| Tek bir soruya bile yanlış cevap verirse beyninin yardımsever, yaratıcı ya da kibirli olmasını sağlayan bölümlerinde bir sorun olduğu anlamına gelebilirdi. | Open Subtitles | لو انه أجاب عن سؤال واحد خاطئ ذلك يعني أن دماغه قد تدهورت إلى أبعد من نقطة أن يشعر بأنه مفيد أو مثمر |
| Yani üzerinde yargılar bırakmadan önce Sana bir soruya cevap vermeni istiyorum | Open Subtitles | لذا قبل أن تطلق أحكامك علي أريدك أن تجيب على سؤال واحد |
| Amaç yalnızca bir soruya yanıt bulmak: Ben bu kişiyle yemeğe çıkmak ister miyim? | TED | بهدف الإجابة على سؤال واحد: هل أود أن أتناول العشاء مع هذا الشخص؟ |
| Sayın yargıç, net bir soruya net cevap isterim. | Open Subtitles | حضرتكم, أنا أطلب أجابة واضحة لسؤال واضح. |
| bir soruya her zaman başka bir soruyla mı cevap verirsin? | Open Subtitles | هل دائمًا ما تجيبين على السؤال بسؤال آخر؟ |
| Eğer muayenenizi çabucak bitirirseniz bir soruya cevap vereceğim. | Open Subtitles | أنهِ هذا الفحص سريعاً، وسأجيبكَ على سؤالٍ واحد |
| Ve bir erkekten istedigin her seyi veririm ama bir soruya dogru yanit vermen sartiyla. | Open Subtitles | وساكون كل شيء رغبتي به في اي رجل لو00 استطعني ان تجيبي عن سؤال واحد بطريقة صحيحة |
| Bay Simpson, Japonya hakkında bir soruya en kısa zamanda cevap verirseniz, sizi aşağıya indireceğiz. | Open Subtitles | سيد سبمسون ، سننزلك بعد أن تجيب على سؤال واحد عن اليابان |
| Basit bir soruya cevap verince gidebilirsin. | Open Subtitles | الآن أجب على سؤال واحد و بعدها يمكنك الرحيل |
| Basit bir soruya cevap verince gidebilirsin. | Open Subtitles | والآن جاوبنى عل سؤال واحد ويمكنك بعدها أن تخرج من هنا |
| Üç saat sonra bu kapıdan girdiğimizde hepimiz basit bir soruya cevap verebilmeliyiz: | Open Subtitles | لذا حين نعود من هذا الباب بعد ثلاث ساعات من الأن يجب ان نكون قادرين على إجابة سؤال واحد بسيط |
| - Sadece bir soruya cevap vereceğim. Annemi öldürme emrini sen mi verdin? | Open Subtitles | سأجيب عن سؤال واحد هل أصدرت الأمر بقتل أمي؟ |
| - Yalnızca son bir soruya cevap verirseniz davanızı alacağım. | Open Subtitles | سوف أقبل قضيتك إذا جاوبتني على سؤال واحد |
| Tamam, her seferinde bir soruya cevap vermeme ne dersin? | Open Subtitles | حسنا، ماذا عن أننا مجرد القيام سؤال واحد في وقت واحد؟ |
| Tek bir soruya dürüstçe cevap verir misin? | Open Subtitles | هل سَتُجيبُني على سؤال واحد بصراحة ؟ |
| Sizden tüm istediğim, çok basit bir soruya çok basit bir cevap. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منك هو جواب بسيط جداً لسؤال بسيط جداً |
| ...ve bir rüya henüz nasıl soracağımızı bilmediğimiz bir soruya cevaptır, bilinçaltımıza gömülmüş birşeydir. | Open Subtitles | والحلم جواب لسؤال لم نعرف كيف نسأله, هناك شيء مدفون في اللاوعي. |
| Biz doktoruz ve ben de yalnızca bir soruya cevap arıyorum... | Open Subtitles | نحن أطباء،بالله عليك ببساطة أريد فقط الإجابة على السؤال |
| Belki, tek bir soruya cevap verebilir. | Open Subtitles | لعله يجيب عن سؤالٍ واحد. |
| Böyle pratik bir soruya cevap olarak, cesur olmak zorundayız. | TED | لذا كرد على سؤال ذرائعي كهذا، يجب أن نكون جريئين. |