| Bu bıyıklı adamın onu hızlı bir arabayla Windermere'e bırakan Bir suç ortağı vardı. | Open Subtitles | ذاك الشخص ذو الشارب الغريب، كان لديه شريك في سيارة سريعة |
| Epps yedi yıldır hapiste bu da demektir ki, dışarıda Bir suç ortağı var. | Open Subtitles | لا أظن أنها قتلت قبل أكثر من أسبوع أيبس كان في السجن لمدة سبع سنوات لديه شريك يقوم بقتل الناس |
| Uçakta Bir suç ortağı var. Kim olduğunu söylemek istemiyor. | Open Subtitles | لديها شريك على متن الطائرة و لن تقول من هو |
| Bitişik odada, kopya anahtarı olan Bir suç ortağı vardır. | Open Subtitles | لقد كان لديها شريك في الغرفة المجاورة و لديه نسخة من المفتاح |
| Ona yardım eden Bir suç ortağı olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | إننا نفترض بأن لديه معاوناً يساعده في الخارج |
| Johnny Rüzgâr Çanları'ndan daha kötü Bir suç ortağı çıktı. | Open Subtitles | إنه أسوأ شريك في الجريمة (من (جوني ويند |
| Ya arabası olan Bir suç ortağı vardı ya da yayan döndü. | Open Subtitles | إمّا أنّ لديه شريك في سيّارة أخرى، أو أنّه غادر سيراً على الأقدام. |
| Bir sebepten ötürü bebeğe ihtiyacı olan Bir suç ortağı olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّه كان لديه شريك احتاج الطفل لسببٍ ما. |
| Mantıklı. Dyer, kendini göstermeyecek kadar akıllıdır. Bir suç ortağı olmalı. | Open Subtitles | هذا معقول , فـ "داير" لن يظهر بنفسه خصوصاً و إن كان لديه شريك |
| Katil, ya yoldan geçen bir araca el etti ya da Bir suç ortağı vardı. | Open Subtitles | ربما القاتل بدل احذيته او لديه شريك اخر |
| Sence Bir suç ortağı mı vardı? | Open Subtitles | أتظن ربما لديه شريك في الجرم ؟ |
| Genelde yalnız çalıştığını düşünüyoruz ama bugün Bir suç ortağı vardı. | Open Subtitles | نظن انها عادة تعمل لوحدها ولكن اليوم لديها شريك |
| Ve sahte Middleton'a mekanizmayı yağlaması için Bir suç ortağı gerekiyordu. | Open Subtitles | والسيدة "ميدلتون" المزيفة كان لديها شريك في هذه العملية |
| Bir suç ortağı olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نؤمن أنه قد يكون لديها شريك |
| Kızın Bir suç ortağı olduğunu düşündüğünüzü biliyorum. | Open Subtitles | الآن أنا أعلم أنك تعتقد أن لديها شريك |
| - Bayan Crowder'ın hayatının büyük bölümünde bu kuyuda çalışmış Bir suç ortağı olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | -نعتقد أن الآنسة (كراودر ) لديها شريك قضى معظم حياته في عمل المناجم |
| Ona yardım eden Bir suç ortağı olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | إننا نفترض بأن لديه معاوناً يساعده في الخارج |