| Dostlar, buraya bir küçük kız, çirkin bir tırtıl girdi. | Open Subtitles | يا رفاق،ستدخل هنا إمرأه، صبيّة، يرقة متواضعة. |
| Bak, bu güve içinde bir tırtıl. Görüyor musun? | Open Subtitles | انظري ، هذه يرقة فراشة عثة القمر,رأيتها؟ |
| Yani, moda gündüz bir tırtıl ve... geceyse bir kelebek gibidir. | Open Subtitles | لذا, الموضة هي كلاهما, يرقة في النهار وفراشة في الليل |
| Dün akşam büyük, beyaz bir tırtıl gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت يرقة بيضاء كبيرة مساء أمس |
| Aynı yuvanın keşfe çıkmış öteki karıncaları, bir tırtıl daha buldu. | Open Subtitles | وجد المستكشفون من نفس العشّ يرقة أخرى. |
| Şimdi, bende bir tırtıl ve küçücük bir itfaiyeci şapkası görüyorum. | Open Subtitles | الان ارى يرقة وقبعة رجل اطفاء صغيرة جدا |
| - Öyle mi? Jonah Greenbaum okulda bir tırtıl yedi. | Open Subtitles | جونا جرينباوم اكل يرقة في المدرسة. |
| - bir tırtıl beni ısırdı, şimdi de kaşınıyor. | Open Subtitles | هناك يرقة لدغتني والآن إنها تحكني |
| Bu, Mavi Kelebek türüne ait bir tırtıl. | Open Subtitles | هذه يرقة... .. الفراشة الزرقاء. |
| Tanrım.Bu bir tırtıl. | Open Subtitles | اوه يا الهي انها يرقة |
| - Ben de. Sonra mavi bir tırtıl vardı. | Open Subtitles | وهناك يرقة زرقاء |
| - Yeşil bir tırtıl. | Open Subtitles | انها يرقة خضراء |
| Görünmez bir kedi. Nargile içen bir tırtıl. | Open Subtitles | قطّ خفيّ يرقة تدخّن نرجيلة |
| Ama bu şehir bir tırtıl değil. | Open Subtitles | ولكن هذه المدينة ليست يرقة. |
| - Omzunda bir tırtıl var. | Open Subtitles | - ثمة يرقة على كتفك - |
| Mavi bir tırtıl... | Open Subtitles | يرقة زرقاء؟ |
| Bu bir tırtıl. | Open Subtitles | أنها يرقة. |
| Bu bir tırtıl. | Open Subtitles | تلك يرقة |