"bir tapınak" - Translation from Turkish to Arabic

    • معبد
        
    • ضريح
        
    • بمعبد
        
    Duvardaki işaretlere bakarak buranın bir tapınak üzerine kurulduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles منالكتاباتعلىهذه الحوائط، سأقول أن هذه الحانة بُنيت على أنقاض معبد
    Tikal'da, Guatemala ormanlarında bir tapınak vardır, TED في ادغال غواتيمالا ، في تيكال ، يشخص معبد.
    Bu yüzden, eşinin şerefine kendininkinin karşısına bir tapınak inşa etti. TED لذلك ، قام ببناء معبد على شرفها ، يواجه نصبه.
    Güzel Zuni topraklarına bakan tepede bir tapınak yükselir. TED ضريح يجلس عاليا فوق ميسا المطل على أرض زوني الجميلة.
    dileklerini papaza iletirlerdi. Papaz rituel bir simge bulur, uygun kurbanlığı seçer. Sonra kurban için bir tapınak kurulur; TED وأمنيتهم هذه تسلّم إلى كاهن، وهذا الكاهن يقوم بإيجاد الطقوس الملائمة، وتقام التضحيات المناسبة، وبعد هذا، يتم بناء ضريح للإله.
    Okul olarak başlayıp, bir tapınak olarak son buldu. Open Subtitles بدأت بمدرسة وانتهيت بمعبد
    Gençliğimde, rüyamda kutsal sandık için muazzam, ...bir tapınak yapacağımı görmüştüm ama, ...büyük günah işledim ve tanrının evini, ...yapma görevimi yerine getirmedim. Open Subtitles فى شبابى ، كنت قد حلمت اننى قمت ببناء معبد قوى لإيواء تابوت العهد و لكنى أخطأت كثيراً
    Anasazi halkı yılın en uzun gününü gözlemlemek için taş bir tapınak inşa etti. Open Subtitles قام الشعب الأناسازى ببناء معبد حجري مرصداً فلكياً بهدف تحديد أطول يوم فى السنة
    Tokyo yakınlarında, sadece kedileri kutsamaya ayrılmış bir tapınak olduğunu da. Open Subtitles لقد كتب بأنه في ضواحي طوكيو هناك معبد مكرّس للقطط
    bir tapınak inşa etmek için şeytandan yardım alıyorum, Tanrı beni bağışlasın. Open Subtitles ليسامحني الله جعلت شيطان يساعد ببناء معبد
    Ne bir şehir, ne bir köprü, ne de altın kubbeli bir tapınak! Open Subtitles ، لا مدن ، لا جسور لا معبد مزينة أسقفها بالذهب
    Eğer gitmeme izin verirsen, hazinenin bana düşen payıyla senin için bir tapınak inşa edeceğim. Open Subtitles اذا تركتنى اذهب سأبنى لك معبد من نصيبى فى الكنز
    Duvarları altından bir tapınak. Open Subtitles معبد الذهبِ حيثُ يمكنك أَنْ تَسْحبُ الذهب مِنْ الحيطانِ ذاتهاِ.
    Duyduklarıma göre Kheb el değmemiş, dağlık ıssız bir gezegen... ..ve geçidin biraz uzağında vadinin içinde bir tapınak olan bir yer. Open Subtitles لقد سمعت أن كيب كوكب غابات لم يمس و به جبال عظيمة و معبد فى وادى بعيد عن بوابة النجوم
    Kelowna'lılar yıldız geçitlerini yaklaşık 15 yıl önce bulmuşlar, eski bir tapınak olduğu anlaşılan yerde, yanında birçok Goa'uld eşyaları ile birlikte. Open Subtitles الكولونيون اكتشفوا بوابة النجوم تقريبا من 15 سنة سوية مع عدد من مصنوعات الجواؤلد اليدوية في ما يبدوا أنه معبد قديم
    ve birlikte, kardeşlerim, birlikte parıldayan bir tapınak yapacağız. Open Subtitles وسوية يا إخوتي ويا أخواتي، سوية، سنبني معبد مشرق.
    Yeni bir tapınak olmayacak... sizin tapınak dediğiniz yer mi? Open Subtitles ضريح آخر سيكون مملاً ما رأيك بمعبد؟
    Rodriguez, burada bir tapınak kurmuşsun. Open Subtitles مرحبا يا رودريجيز يا له من ضريح
    Babanın yaptıkları üstüne kurulu bir tapınak üstündeyiz. Open Subtitles نحن نَعِيشُ فوق ضريح من أفعال أبيك.
    Orası çalışma odası değil bir tapınak, orası başka. Open Subtitles فيما عدا أنّه ليس مكتب، بل ضريح
    bir tapınak falan yapmaya çalışmıyorum. Open Subtitles انا لا أبنى ضريح او اى شئ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more