| Bu bir kısadalga radyosu. Güzel görünümlü Bir telsiz. | Open Subtitles | هذا جهاز لاسلكي قصير الموجة إنه جهاز إرسال محسن |
| Tanrı'yla konuşmak için Bir telsiz. | Open Subtitles | إنه جهاز إرسال راديو للكلام مع الإلـه |
| Belki Bir telsiz bulup yardım çağırmışlardır. | Open Subtitles | ربما وجدوا جهاز إرسال و طلبوا المساعدة. |
| Giysimin kolunda, dirseğimin üstüne bağlı Bir telsiz vericisi var. | Open Subtitles | ما يصل يساري كم... لدي جهاز لاسلكي صغير مربوطة فوق مرفقي. |
| Tokyo'dan Amiral Yamamoto'ya gönderilen Bir telsiz mesajı aldık. | Open Subtitles | اخترقنا اتصالا لاسلكى من طوكيو الى ادميرال ياما موتو |
| - Geri alın. Bana çalışan Bir telsiz ve telefon bulun. | Open Subtitles | أعطوني جهاز راديو وهاتفاً يعمل |
| Sadece Bir telsiz. | Open Subtitles | إنه فقط جهاز إرسال. |
| Bozuk Bir telsiz var. | Open Subtitles | لدينا جهاز إرسال راديو معطل |
| Humvee'de yabancı Bir telsiz buldum. | Open Subtitles | وجدت جهاز إرسال خارجي في "الهمر" |
| Birbir'a daha güçlü Bir telsiz bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نجد لـ"إيل"جهاز إرسال أقوى. |
| Bir telsiz. | Open Subtitles | إنه جهاز إرسال |
| Bir telsiz. | Open Subtitles | إنه جهاز إرسال |
| Bu adanın bir yerlerinde Bir telsiz olmalı. | Open Subtitles | -لابدّ من وجود جهاز لاسلكي بمكان ما على هذه الجزيرة |
| Buralarda bir yerde Bir telsiz var. | Open Subtitles | يوجد جهاز لاسلكي هنا بمكان ما. |
| Hayır, üzgünüm. Ama kamyonette Bir telsiz var. | Open Subtitles | .كلا، آسف .ثمة جهاز لاسلكي في الشاحنة |
| Bu UAV tam olarak bu tip Bir telsiz kontrolü için tasarlanmıştı. | Open Subtitles | هذا النوع من طائرات الاستكشاف صمم خصيصا للتحكم الـ لاسلكى |
| Karakoldan eski Bir telsiz bulana kadar idare eder. | Open Subtitles | حتى يحضر لى احدهم جهاز لاسلكى قديم من عند المحطة |
| Ambarın arkasında eski Bir telsiz var yardım çağırmayı deneyeceğim... | Open Subtitles | -ما الذي تقوله ؟ يوجد جهاز راديو قديم سأذهب اليه لأطلب المساعدة |
| Babamın kulübesinde eski Bir telsiz devresi var. | Open Subtitles | حسنا أبي لديه جهاز راديو قديم في حجرته |