| Uzun süreli bir tura çıkacağız ama vakit bulur bulmaz, sizi görmeye geleceğim. | Open Subtitles | سنذهب لبضعة أشهر في جولة. ،لكن بمجرد أن يسمح جدولي الزمني .فسأذهب لرؤيتكم |
| Annen yarın bir tura gideceğini söyledi. - Evet. - Bayılacaksın. | Open Subtitles | أمك أخبرتني أنك ستذهب في جولة هناك يوم غد |
| Siz kasabadayken belki bir ara seni bir tura çıkarabilirim diye düşünmüştüm. Etrafı falan gösteririm. | Open Subtitles | أثناء تواجدكما في البلدة، أفكّر أنْ أصطحبك في جولة في وقت ما وأريك المنطقة |
| Pratik yapmam gerekiyor ve ilk defa bir tura tek başına katılan genç bir bayanım. | Open Subtitles | انا بحاجة للتمرين بالأضافة أنني إمرأة شابة عازبة ذاهبة لأول مرة في جولة |
| Peki Şef, mutfağımda bir tura ne dersiniz? | Open Subtitles | إذن، أيتها الطاهية، أترغبين في جولة بمطبخي؟ |
| Ekibimle ben ülke içinde bir tura çıkmak üzereyiz. | Open Subtitles | سيدي، أنا وفريقي على وشك الشروع في جولة في البلاد |
| Belki seni sonra kısa bir tura çıkarırız. | Open Subtitles | ربما نأخذكم في جولة لاحقاَ |
| İzin ver, seni eşyaların için bir tura çıkarayım. | Open Subtitles | دعني أخذك في جولة إلى حاجياتك |
| Yakında bir tura çıkacağım. | Open Subtitles | أنا ذاهبة في جولة |
| Ona git, Clyde. Onu etek tıraşında bir tura çıkar. | Open Subtitles | إفعلها، (كلايد)، خذها في جولة مع أعضائك. |
| Hasta kayıt ofisi başka bir tura çıktı. | Open Subtitles | القبول في جولة أخرى |
| Hasta kayıt ofisi başka bir tura çıktı. | Open Subtitles | القبول في جولة أخرى |
| Bizi bir tura çıkaracaktı. | Open Subtitles | ستقوم بأخذهم في جولة. |
| bir tura çıkacağız | Open Subtitles | #فسوف نذهب في جولة# |
| - Huey Lewis'le bir tura çıkacaksınız? | Open Subtitles | ستذهبان في جولة مع (هيوي لويس)؟ |
| Bayan Baffier bizi bir tura çıkardı. | Open Subtitles | السيدة (بافير) أخذتنا في جولة |