"bir vasiyet" - Translation from Turkish to Arabic

    • وصية
        
    • وصيّة
        
    Sonra daha detaylı bir vasiyet yapmamı kabul etmişti. Ama... Open Subtitles وعد أن يدعني أبتكر وصية أكثر تفصيلاَ ونستكمل لاحقاَ ولكن
    Yarın bunu düzelteceğim. Yeni bir vasiyet yazıp her şeyimi Violet'e bırakmak istiyorum. Open Subtitles انى أنوى عمل وصية جديدة , وأترك كل شئ لفيوليت ..
    Ve sahte bir vasiyet yazdın, her şeyin varisinin sen olduğu. Open Subtitles لذا كَتبتَ وصية مُزيَّفة، حيث وَرثتَ كُلّ شيءَ.
    Babam bir vasiyet bırakmadığı için üvey annem herşeyi aldı, Open Subtitles بما أن والدي لم يترك وصية فقد أخذت زوجة أبي كل شيء
    Son yaşananları düşünürsek, bir vasiyet yazmalıyım. Open Subtitles لظننتني في ظل الأحداث الراهنة كنت لأكتب وصيّة.
    İşler kötü giderse diye bir vasiyet hazırladım. Open Subtitles لو حدث أيّ شيء,فلقد كتبت وصيّة.
    Sence de bu, olağanüstü eserlerime bir vasiyet değil midir? Open Subtitles وصية أخيرة، ألا تظن ذلك ؟ لمخلوقاتي الرائعة
    Ve adam mektuptan o kadar etkilendi ki, kızın ölümünü öğrenince yeni bir vasiyet yazdı. Open Subtitles و قد تحركت مشاعره جدا للرسالة وبمجردسماعهعنموتها، كتب وصية جديدة.
    Karım bana bir vasiyet yazdırıyor bu nedenle ikinizden birinin, konuşabileceğim ama dinlemeyeceğim bir sırdaş gibi davranması gerek. Open Subtitles زوجتني ترغمني على كتابة وصية لذا أحتاج أحداً منكم ليقم بدور أمين السر الذي يمكنني أن أشاوره لكن لا آخذ برأيه
    Ama ben daha önce bir vasiyet hazırlamadığımın farkına vardım. Open Subtitles ولقد أدركت فجأة أنني لم أكتب وصية أو أي شيء مماثل.
    Yazarın, belgenin bir vasiyet olarak işlem görmesine niyetlendiği anlamına geliyor. Open Subtitles وهذا يعني أن الكاتب يقصد بالوثيقة لتكون بمثابة وصية.
    Giyim işindeyim. Bunu bir vasiyet olarak alacağım. Open Subtitles لا , أنا فى مجال الملابس أنا أخذت هذا وصية
    Ortada bir vasiyet yok, bildirmek için aile de yok, Open Subtitles حسناً, إذاً, لم يكن هناك وصية ولم يكن هناك عائلة لكي تبلغ,
    Yeni bir vasiyet hazırlamalıyım. Bu da birkaç gün sürebilir. Open Subtitles يجب أن أعمل وصية أخرى والتي ستتطلب عدة أيام
    Peki sana ben ımzaladığı 3. bir vasiyet olduğunu söylersem? Open Subtitles حسـن مـاذا لو أخبرتكمـا أن هنـاك وصية ثـالثة قـام بتوقيعهـا ؟
    Bay Wittel bir vasiyet bırakmadığı için ortak hukuk uygulanacak. Open Subtitles السيد ويتل ، لم يترك اي وصية على ورق فسيطبق القانون العام
    - Cathy, Sebastian bir vasiyet bıraktı. - Cömert, düşünceli bir vasiyet. Open Subtitles كاثى " ،لقد ترك " سيباستيان " وصية "- وصية كريمة مدروسة -
    Lorrimer tüm paranın Henry Gascoigne'a gideceğini biliyordu, çünkü ortada bir vasiyet yoktu. Open Subtitles "عرف "لوريمر" أن جميع أموال "آنتوني "ستذهب إلى "هنري غازكوين لأنه لم تكن هناك وصية
    Burada bir vasiyet söz konusu. Open Subtitles "يختار ابنه (ديكستر مورغان) من (ميامي) كمنفّذ وصيّته" -إنّها وصيّة
    - Bu alternatif bir vasiyet. Open Subtitles هذه وصيّة بديلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more