| Adamı bir Volkswagen kamyonun içerisinde getirdiler dışarı çıktı ve şöyle bağırdı, "Anti-Amerikancılar." | Open Subtitles | أحضروا المتهم في سيارة فولكس واجن. والناس تردد هتافات معادية للولايات المتحدة |
| Buraya kafaları kırılsın diye, spor ayakkabılarıyla ve altlarında bir Volkswagen'le yollandılar. | Open Subtitles | أظنهم أرسلوا هنا بسيارات " فولكس واجن " وأحذية رياضية فقط ليتم غسل أدمغتهم |
| bir Volkswagen Karmann Ghia'da radyatör yoktur. | Open Subtitles | فولكس واجن الحديثة ليس لديها مبرد |
| bir Volkswagen Karmann Ghia'da radyatör yoktur. | Open Subtitles | السيارت فولكس واجن ليس بها مبرد |
| Buradan daha fazla araba taşımak, bir Volkswagen.. fabrikasıyla otoban geçişinde yer kaplamaktan iyidir. | Open Subtitles | نقل سيارات من هنا اكثر "من امتداد يعبر خلال مصنع "فولكس واجن |
| Enkazda çarpışmış ve yarı ezilmiş kırmızı bir Volkswagen vardır. | Open Subtitles | فيمر على حطام وفي هذا الحطام نرى مقطورة مقلوبة بالإضافة إلى سيارة "فولكس واجن" حمراء محطمة |
| bir Volkswagen'i ters çevirmiştin. | Open Subtitles | قليلاً؟ لقد قلبتِ سيارة "من نوع "فولكس واجن |
| - bir Volkswagen minibüs. | Open Subtitles | - ما هي السيارة؟ - A فان فولكس واجن. |
| bir Volkswagen kaldırabilirim. | Open Subtitles | ( أستطيع أن أحمل ( فولكس فاجن ( ! يقصد سيارة فولكس واجن ) |
| Otoban geçişinde bir Volkswagen fabrikasıyla.. ..yer kaplamaktan daha çok... | Open Subtitles | امتداد سريع خلال مصنع "فولكس واجن" لكن |
| Arabamı sattım, kırık dökük kırmızı bir Volkswagen, biraz para buldum ve aileme, arkadaşlarıma, sokaklarıma, kaldığım evlere ve tabii takolarıma hoşçakal dedim. (Kahkahalar) Los Angeles, Kaliforniya'ya tek yön gidiş bileti aldım. | TED | بعت سيارتي، فولكس واجن صغيرة قديمة، جمعت قدراً من المال قلت وداعاً لـعائلتي، ولأصدقائي، ولشوارعي، ولأماكني المفضلة وشطائر التاكو (ضحك) واشتريت تذكرة ذهاب فقط إلى لوس أنجلوس، كاليفورنيا. |
| bir Volkswagen minibüs. | Open Subtitles | A فان فولكس واجن. |
| - Bu bir Volkswagen değil, Carson! | Open Subtitles | - (هذة ليست "فولكس واجن" (كارلوس - |