| Yoksa, bu yalnızca benim... iyi bir yönetmen olduğum anlamına gelir. | Open Subtitles | و إذا لم تقدري فإنت لا يمكنك التمثيل أنا مخرج جيد |
| Sen ünlü bir yönetmen, bense tekrar bir yıldız olacağım. | Open Subtitles | سوف تكون مخرج محتفى به وأنا أعود للنجومية |
| Fırsatımı da buldum ama bence yeni bir yönetmen bulman gerek. | Open Subtitles | لكن اعتقد انك تحتاج ان تجد لنفسك مخرج اخر |
| Artık yüzleşmeliyiz galiba Peter. Brian Hollywood'ta koskoca bir yönetmen biz ise küçük kasaba insanlarıyız. | Open Subtitles | يجب ان نواجه الحقيقة ،براين مخرج في هوليوود ونحن مجرد ناس بسطاء |
| - Ve Godard'a benziyor. - Keaton gerçek bir yönetmen. | Open Subtitles | . وهو يبدو كأله للضحك - . كيتون منتج افلام حقيقى |
| Her şeyi düzenleyen gerçek bir yönetmen harika olurdu. | Open Subtitles | إن كان لدينا مخرج حقيقي يساعدنا بالتنظيم فسيكون ذلك رائعاً |
| Büyük bir yönetmen yeni filminde beni oynatmak istiyor. - Orada olmam çok önemli. | Open Subtitles | انه مخرج كبير و هو مهتم بي لفيلم له و من المهم ان اكون هناك |
| Çünkü, anne ben tüm hayatım boyunca bana babamın debelenen bir yönetmen olduğunu söyledin. | Open Subtitles | . . لأنني يا أمي طوال حياتي كنتِ تقولين لي أني ابنة مخرج مكافح |
| Evet ama bir yönetmen var, ve birde sinematogrf. | Open Subtitles | نعم، لكن هناك مخرج مشترك و هناك مصور سينمائي مشترك، ما الأمر؟ |
| Bu sayede, bir yönetmen ya da yapımcı tarafından keşfedilip televizyon için iyi bir teklif alacağım. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة سأُكتشف بواسطة مخرج أو مُنتج،أو أحصل علي لإتفاق بعمل برنامج تليفزيونى |
| Karakterleri anlayabilen bir yönetmen istiyorum, anlıyor musunuz? | Open Subtitles | أريد مخرج يفهم الشخصيات ؟ أريد شخصا يفهم ويقدر الاشياء البسيطة |
| Film çekmek için yer arayan bir yönetmen ve yapımcı var onların buraya bir göz atmalarını istiyorum. | Open Subtitles | اسمع لدي مخرج ومنتج هناك يريدان تصوير فيلم واريد منهما ان يلقيا نظرة على هذا المكان |
| 'Ben yöneteyim' demeye başlamadan gidip bir yönetmen bulmam lazım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لأبحث عن مخرج قبل أن تبدأ بالأصرار على القيام بالأخراج بنفسك |
| Çekmeye razı olacak bir yönetmen bulamadığınızı duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنه ليس لديك اي مخرج يرغب بالمشاركه |
| Hâlâ benimle çalışmak isteyen bir yönetmen olduğuna göre. | Open Subtitles | الآن بما أنه لا يزال هناك مخرج راغب بالعمل معي |
| Başka bir yönetmen mi buldunuz? | Open Subtitles | أعتقد انه من المؤكد أن هناك مخرج آخر وافق على القيام به |
| Gişe rekortmeni bir yönetmen daha var onunla çalışmak isteyen. Önce hangisiyle başlamalıyız? Hiç emin değilim. | Open Subtitles | كما إستلم طلب تمثيل من مخرج كبير آخر، و لكنني لست متأكدة ماذا سيختار كبداية |
| Animasyonda isteyerek çalışmaya başlamadım ve bir yönetmen olup kendi filmlerimi yapmak için can atıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أرغب بالعمل في الإنيميشن و أطمح لكي أكون مخرج |
| Formunun zirvesinde bir yönetmen ve aktör bulmak umut veriyor. | Open Subtitles | ممتع جدًا العثور على مخرج و ممثل يعملان بأفضل ما لديّهم. |
| O harika bir yönetmen. Sadece dinle, mecbur değilsin. | Open Subtitles | إنه مخرج مذهل، فقط استمعي له، وبعدها لستي ملزمة بفعل أي شيء |
| - Ve Godard'a benziyor. - Keaton gerçek bir yönetmen. | Open Subtitles | . وهو يبدو كأله للضحك - . كيتون منتج افلام حقيقى |