| Tüm saçmalıklar bir yana... ve herkes adına şunu söyleyebilirim... sizi seviyoruz. | Open Subtitles | دعوا الهراء جانباً أتكلم نيابة عن كل شخص نُحبكم الله يُباركُ لكم |
| Şaka bir yana yardım etmek isterim, özellikle de sana ama banka teminat olmadan 200,000 yen vermez. | Open Subtitles | لندع المُزاح جانباً وددت أن أقدم المساعدة خصوصاً أنها لكِ لكن البنك لايمكن أن يقرضني 200.000 بدون ضمانات |
| Gözlemeler bir yana, buraya gerçekten oğlum hakkında konuşmaya gelmiştim. | Open Subtitles | بغض النظر عن الفطائر جئت هنا حقاً للتحدث عن ابني |
| Erkeklerin bizden hoşlanmaları bir yana, kadınların da müziğimize karşı bir tepkileri var. | Open Subtitles | بعيداً عن أن الأولاد يتفاعلوا مع موسيقتنا, أنهم أيضاً يحبون, رد فعل الإناث تجاه موسيقتنا. |
| Halkın öğrenme isteği uğruna gelmeden önce kişisel hislerimi bir yana bıraktım. | Open Subtitles | من اجل مصلحة الناس الذين يريدون ان يعرفوا تركت مشاعري الخاصة جانبا |
| Ders muhteviyatları, nedenini sormak bir yana dursun, bizim tüysüz olmamızdan bile bahsetmiyor. | TED | حتى المنهج لم يذكر حقيقة اننا عراة ناهيك عن البحث عن اجابة لذلك |
| Çok çalıştı. Geçmişi bir yana koyarsak, iyi bir CSI elemanı olacak. | Open Subtitles | لقد عملت جاهدة من أجل ذلك، وبعيداً عن التاريخ هي ستصبح رائعة |
| Göz kanserine yol açmaları bir yana, berbat ve düşük kaliteli görüntü verirler. | Open Subtitles | إلى جانب كونه يسبب سرطان العين فإن صورته ذات دقة منخفضة للغاية |
| Ölü olmaları bir yana, iki adamın da sağlık durumu harikaymış. | Open Subtitles | عدا عن كونهما متوفيان فهؤلاء السادة كانا في حالة صحية ممتازة. |
| Deriyi soyduğunuzda, üç tabakayı da, "kas"a ulaşırsınız organları bir yana ayırın, kemiğe doğru ulaşın, o zaman ne yaparsınız? | Open Subtitles | حين تخترقون الجلد و العضلات و تنحون الأعضاء جانباً لتصلوا إلى العظام ، هل تعرفون ماذا تفعلون ؟ |
| Şurada bir kaç arkadaş, Irksal farklılıklar bir yana birlikte olduğumuzu sanıyordum. | Open Subtitles | لأنى فكرت بينما نحن هنا أن نضع خلافاتنا العنصرية جانباً |
| Yasalar bir yana, seni yanardağdan kurtarmak ahlaki açıdan doğruydu. | Open Subtitles | بغض النظر عن القوانين إنقاذك من البركان كان قرارا أخلاقيا |
| Kraliçe Victoria çağındayız ki, bizzat Kraliçe Domuzcuk Suratlı bir yana, kadınlar ve çocuklar görülüyor ama duyulmuyor. | Open Subtitles | ألا تعرفين بأننا في العهد الفيكتوري، حيث بغض النظر عن الملكة الخنزيرة فالنساء والأطفال يُرون ولا يُسمعون. |
| Şaka bir yana, Spike. Kendine bir an önce bir kız arkadaş bulmalısın. | Open Subtitles | أتعرف , بعيداً عن المزاح يا سبايك أنتَ في حاجة إلي أن تجد صديقة |
| İmanlarının sürgünde yitip yok olması bir yana Tanrı'ya olan inançlarını yeniden güçlendirmişlerdi. | Open Subtitles | بعيداً عن تركهم لإيمانهم ...أن يضعف بسبب النفي فقد جددوا ثقتهم في الله |
| En iyi plan olması bir yana, azımsanan güçler ateşle oynuyor. | Open Subtitles | ،ضعي نواياك الحسنة جانبا التقليل من الأشخاص .الخارقين هو لعب بالنار |
| "Hayat değiştiren deneyim" bir yana kimsenin okuyacağını bile sanmazdım. | Open Subtitles | لم أتوقع أن يقرأ أحد هذا حتى ناهيك عن كونه ساهم في تغيير حياة |
| Aslında, o iftira bir yana, işimle özel yaşantımı birbirinden ayrı tutmayı hep başarmışımdır. | Open Subtitles | في الواقع وبعيداً عن الإفتراءات لطالما أبقيت حياتي وعملي منفصلين |
| Her şey bir yana, mutlu olmalısın. | Open Subtitles | إلى جانب ,أنت يجب عليك أن تكونى سعيدة لهذا |
| Söylemeliyim ki, o iğrenç arabanın yayları bir yana, rahatsızlık sadece, ...yüreğinde. | Open Subtitles | أقول أنه عدا عن إهتزاز تلك العربة الكريه العلة الوحيدة هي في قلبها |
| Ama şaka bir yana, çok kilo vermişsin. | Open Subtitles | لندع المزح جانبًا لقد فقدت الكثير من الوزن |
| Şahsi meselelerimizin tümü bir yana, ben polis o ise suçlu olduğu için bile bana yardım etmez. | Open Subtitles | بغضّ النظر عن كل خلافاتنا الشخصية، فهي لن تساعدني، لأنني شرطية بينما هي مجرمة. |
| Ve mercanı bir yana bırakacak olursak cevabım hayır. | TED | و بصرف النظر عن المرجان فإن الإجابة هي لا |
| Şaka bir yana Gail, yardım edebileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | ولكن بكل جدية، يا (غايل)، أهناك ما قد أساعدكم به؟ |
| Yine de, herşey bir yana şu senin delikanlıyla tanışmayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | على أية حال فالباعة الجائلين يأّحذون جانب الرصيف أنا أتطلع قدما لمقابلة خطيبك |
| Bütün uluslararası psikopatların buraya toplanmış olması bir yana havası o kadar taze ki. | Open Subtitles | أعني,ماعدا حقيقة أن هذا المكان مأهول بحشد من المرضى النفسين الدوليين الهواء منعش للغاية |