| Ve Bay Whistler annesinin tamamen çirkin, yaşlı bir yarasaya benzediğini bilse bile ki kıçında kaktüs var gibi görünüyordu ona takılıp kalmıştı. | Open Subtitles | وبالرغم من أن السيد ويستلر كان مدرك جداً بأن أمه كانت خفاش مسن وقبيح |
| Büyük bir yarasaya çarptığını söylüyordun. Hani nerede? | Open Subtitles | قُلتَ بأنّك ضَربتَ , خفاش ملعون كبير أين هو؟ |
| Bir sis'e hatta bir yarasaya bile dönüşemiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع حتى أن تغير شكلك إلى ضباب أو خفاش |
| Baş sallamak, kör bir yarasaya göz kırpmak kadar iş görür. | Open Subtitles | هذا جيد. هزة الرأس هي كالغمزة بالنسبة للخفاش الأعمى |
| Baş sallamak, kör bir yarasaya göz kırpmak kadar iş görür. | Open Subtitles | هزة الرأس هي كالغمزة بالنسبة للخفاش الأعمى |
| Size yalan atabilecek bir yarasaya benziyor muyum? | Open Subtitles | سيدي ، أنظر هل هذا وجه خفاش يكذب عليك؟ |
| Ve Elvis'in bir yarasaya dönüşme yeteneği yoktu. | Open Subtitles | وهو لم يمتلك القدرة للتحول إلى خفاش |
| - bir yarasaya dönüşmüyorum. | Open Subtitles | أنالاأتحولالى خفاش. |