"bir yemeğe" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلى عشاء
        
    • لعشاء
        
    • في عشاء
        
    • لتناول عشاء
        
    • لتناول وجبة
        
    İyi günlerde kullan ve Charlie'yi güzel bir yemeğe götür. Open Subtitles استخدمها في أمر مفيد كأن تأخذ تشارلي إلى عشاء لطيف.
    Ne zaman romantik bir yemeğe çıksak, bir telefon geliyor ve "Çalışmam lazım, bebeğim. Open Subtitles في كل مره نذهب إلى عشاء رومنسي يرن هاتفه ..
    Beni 500 dolarlık bir yemeğe götürdün. Open Subtitles حسناً، لقد أخذتني للتو لعشاء بقيمة 500 دولار
    Yarın çocuklar gidince bebeği Carla'ya bırakıp güzel bir yemeğe çıkalım mı? Open Subtitles بالغد عندما يذهب الأولاد لما لا ندع كارلا تهتم بالرضيع ونذهب لعشاء لطيف؟
    Sıradan bir yemeğe beyaz giyemezsin. Open Subtitles هذا؟ لايمكنك ارتداء أبيض في عشاء غير رسمي، إنه أنيق أكثر من اللازم
    Turnuvadan sonra güzel bir yemeğe gidelim. Open Subtitles بعد المسابقة دعونا نخرج لتناول عشاء عائلي لطيف
    Neden şu zavallı mahluku bir yemeğe götürmeyecektim ki? Open Subtitles لمَ لا آخذ ذلك الصغير المسكين لتناول وجبة غداء؟
    Sahte sevgilim beni gerçek bir yemeğe götürüyor. Open Subtitles بلدي الحبيب وهمية يأخذ لي إلى عشاء الحقيقي.
    Onu önce bir yemeğe ya da filme götürmediğini biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم أنك لا تأخذها . إلى عشاء أو فلم أولا
    Ona söyle beni arasın, sen de aileni alıp güzel bir yemeğe çık. Open Subtitles أخبره لمخابرتني ويخرج عائلتك إلى عشاء لطيف
    Neden politik bir yemeğe gitmek istiyoruz? Open Subtitles لماذا نريد للذِهاب إلى عشاء سياسي؟
    Bu akşam beni gerçek bir yemeğe çıkarmak istiyor. Open Subtitles و يريد أن يأخذني إلى عشاء حقيقي الليلة
    Özür dilerim ama bir yemeğe daha gelmek için sene boyunca iple çektiğim şeyi kaçırmayacağım. Open Subtitles آسف , لكني لن أفوّت شيء أتطلع له طوال السنة لعشاء عادي
    Beni Birleşik Devletler başkanının da katılacağı özel bir yemeğe davet etmeyerek. Open Subtitles من خلال إلغائك دعوتي لعشاء خاص مع رئيس الولايات المتحدة.
    Seni romantik bir yemeğe çıkardığını düşünmüştüm,ya da seni vurduğunu. Open Subtitles ظننتك ذهبت لعشاء رومانسي أوأنهأطلقعليكالنار.
    Demek istediğim, bu parayı sizinle harcamak istiyorum, güzel bir yemeğe, herhangi bir yerde? Open Subtitles أنا أقصد ان اقول انا اود فعلا ان انفق الاموال في في عشاء جيد، في اي مكان؟
    bul. Karını güzel bir yemeğe çıkart. Open Subtitles أخرج مع زوجتك في عشاء لطيف
    Tulsa'da, seni Artıklar'da harika bir yemeğe götüreceğim. Open Subtitles عندما نذهب إلى تولسا، سأصطحبك لتناول عشاء رائع في سليم بيكينز.
    Bu gece seninle baş başa sakin bir yemeğe çıkacağımızı sanıyordum. Open Subtitles كنت أظننا سنخرج معاً لتناول عشاء هادئ الليلة
    O gece Büyük beni romantik bir yemeğe çıkardı. Open Subtitles تلك الليله, أخذني "بيغ" لتناول عشاء رومانسي
    Arkadaşların gelip seni şöyle güzel bir yemeğe çıkaramaz mı? Open Subtitles ألا يَستطيع أصدقائكَ المَجيء وأصطحابك لتناول وجبة لطيفة؟
    O zaman, onu rulo köfte dediğin briketi yemeye zorlamaktansa iyi bir yemeğe götürsek daha iyi değil mi? Open Subtitles إذاً، ألا ينبغي علينا أن نخرج .. برفقته لتناول وجبة لطيفة
    Ne, beni ucuz bir yemeğe mi götüreceksin? Ne? Open Subtitles ماذا، هل ستأخذني لتناول وجبة مخفضة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more