| Özetle, güzel ve dışarıda bir yerde yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | الخلاصة: أنني أريد العيش في مكان جميل في الخارج |
| Seninki gibi bir aileyle böyle bir yerde yaşamak. | Open Subtitles | العيش في مكان مثل هذا مع عائلة مثل عائلتك |
| Gerçekten bu gezegenin bir parçası olan bir yerde yaşamak güzel olurdu. | Open Subtitles | سيكون من الجميل العيش في مكان يكون جزءاَ من كوكب الأرض |
| Tarihin bana gülebileceği ve gönlümce olabileceğim bir yerde yaşamak istiyordum. | Open Subtitles | وأصمم الملابس أردت العيش في مكان حيث أتجرّأ على أن أكون محظوظة وأعيش حياة صاخبة |
| Bunun, kurallara aykırı olmadığı bir yerde yaşamak istemezdim. | Open Subtitles | لما وددت الوجود في مكان لا يحرّم الاغتصاب. |
| Onlara yakın güvenli bir yerde yaşamak istersen, anlarım dedim. | Open Subtitles | قلت اذا اردتِ العيش في مكان اكثر آمناً قريبا منهم, سأتفهم |
| Kim böyle bir yerde yaşamak ister ki? | Open Subtitles | من يريد العيش في مكان كهذا؟ |
| Garip bir yerde yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد العيش في مكان غريب |
| Neden başka bir yerde yaşamak isteyeyim ki? | Open Subtitles | ولما أريد العيش في مكان أخر ؟ |
| Bunun, kurallara aykırı olmadığı bir yerde yaşamak istemezdim. | Open Subtitles | لما وددت الوجود في مكان لا يحرّم الاغتصاب. |