"bir yere gitmiyor" - Translation from Turkish to Arabic

• لن يغادر
• يذهب لأي مكان
• لن تذهب لأي مكان
• لن يرحل
• لن يبرح مكانه
• لن يذهب إلى أي مكان
• لن تبرح مكانها
• سيذهب إلى أي مكان
• سيذهبُ لأيّ مكان
• يذهب أي
• يذهب الى اي مكان
• يتحرك من هنا
• لن يتحرك
• لن تذهب إلى أي مكان
• إنها لن تغادر

Çocuklarımı bulana kadar kimse bir yere gitmiyor.
لن يغادر أي أحد هذا المكان حتى نجد أطفالي لا يمكن أن نسمح بذلك

TEDDY: Hiç bir yere gitmiyor. Neden bahsediyorsun?
ـ لن يذهب لأي مكان ـ مهلاً، عما أنت تتحدث؟

Arkadaki tekerleklerin önünde engeller var. Bu araba hiç bir yere gitmiyor.
العجلات الخلفية موصدة بإحكام تلك السيارة لن تذهب لأي مكان

Ben paramı alana kadar kimse bir yere gitmiyor. Sizi aracınınıza kadar takip edeceğim.
لن يرحل أحد قبل ان أحصل على مالي سألاحقكم إلى سياراتكم

- Hayır. Hiç bir yere gitmiyor.
- لا ، هذا الصمغ لن يبرح مكانه -

Ağzını topla. Oğlum bir yere gitmiyor.
انتبه إلى كلامك ابني لن يذهب إلى أي مكان

Anne dinle beni, şelale bir yere gitmiyor.
اصغي إليّ يا أماه، الشلالات لن تبرح مكانها.

Hayır. Voleybol oynayana kadar hiç kimse bir yere gitmiyor.
لا, لا أحد سيذهب إلى أي مكان حتىننتهيمن لعبكرة الطائرة.

Çünkü içinizden biri bana bunu kimin yaptığını söyleyene kadar kimse bir yere gitmiyor.
لأنّ لا أحد سيذهبُ لأيّ مكان حتى أحدٌ منكم يخبرني من.

Telefonumu bulana kadar kimse bir yere gitmiyor.
لم اضحك لن يغادر احد هنا حتى احصل على هاتفى اللعين هل تفهمون؟

İstediğim cevapları alana kadar kimse bir yere gitmiyor.
لن يغادر أحد حتى أحصل على أجوبة

Ve son damlasını içene kadar kimse bir yere gitmiyor.
وأحداً لن يغادر قبل إنهاء كل قطرةٍ منها

Parayı bulana kadar hiç bir yere gitmiyor.
هو لن يذهب لأي مكان حتى يجد ذلك المال

- Ve işte o gitmek üzere. - Hiç bir yere gitmiyor.
و الآن هو سيرحل إنهُ لن يذهب لأي مكان

Hayır, hayır, o para hiç bir yere gitmiyor sadece tahsis edilmeyecek.
لا ، لا ، النقود لن تذهب لأي مكان لن يتم تحويلها لأي مكان

Hiç bir yere gitmiyor, nasıl hissediyorsun?
هي لن تذهب لأي مكان كيف تشعر ؟

Söylediklerimizi dinleyene kadar kimse bir yere gitmiyor.
اخرجو في الحال لن يرحل أحد إلى أن تصغي إلى ما ريد قوله

Kimse bir yere gitmiyor, veliaht.
لن يرحل أحد، أيها الابن البكر.

bir yere gitmiyor.
لن يبرح مكانه

Karter patladı (yağ tankı). Bu şey hiç bir yere gitmiyor.
علبة المحرك انفجرت هذا الشيء لن يذهب إلى أي مكان

Hiç bir yere gitmiyor.
لن تبرح مكانها أبدا

Eğlenceyi bölmekten nefret ederim ama kimse bir yere gitmiyor.
أكره أن أكون هادماً للمتعة ولكن لا أحد سيذهب إلى أي مكان

- Kimse bir yere gitmiyor.
-لاأحدَ سيذهبُ لأيّ مكان .

- Biz gidiyoruz. - Kimse bir yere gitmiyor.
ــ نحن سنذهب ــ لن يذهب أي شخص من هنا

Maalesef roketin bir yere gitmiyor Bayan G.
اخشى ان صاروخك لن يذهب الى اي مكان سيدة جي.

Doktorlar onay verene kadar kimse bir yere gitmiyor.
حسنا... حتى يأذن الطبيب لا احد يتحرك من هنا

Görüşürüz. Polis gelmeden kimse bir yere gitmiyor.
لن يتحرك أحد حتى أتصل بالشرطة

Arabamız bir yere gitmiyor. Collin'e söyleyin geliyorum.
(ليلي) ، لاتقلقي سيارتنا لن تذهب إلى أي مكان

- bir yere gitmiyor.
إنها لن تغادر.