| - Doğal bir yeteneğin var ama çok sık duygularının kaçmasına izin veriyorsun. | Open Subtitles | لديك موهبة طبيعية ولكن في كثير من الأحيان أن تدع عواطفك تذهب معك |
| bir yeteneğin var su götürmez bir yetenek ve bunu kullanmak senin görevin. | Open Subtitles | لديك موهبة موهبة أكيدة وواجب عليك لاستخدامها. |
| Bana büyük bir yeteneğin olduğu söylendi. | Open Subtitles | قالوا لي أنك تملك موهبة عظيمة لهذه اللعبة |
| Demek istediğim onun yörüngesindeki insanlarla alakadar olmak gibi bir yeteneğin var. | Open Subtitles | يبدوا بأن لديكِ موهبة في التدخل لعالم الناس المحيطة به ؟ |
| Aşağılamayı iltifat gibi gösteren mükemmel bir yeteneğin var. | Open Subtitles | أتعرفين، لديك قدرة فريدة في جعل المجاملة تبدو مهينة ومن قال إنها مجاملة؟ |
| Eşsiz bir yeteneğin olduğunu söylemiştim. Şimdi onu kullanmanın zamanı. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ أن لديكِ قدرة فريدة، والآن حان وقت استخدامها. |
| Harika bir yeteneğin var anne, harika, belki de en kıymetli olan şey de bu. | Open Subtitles | لديكِ موهبة رائعة أمي ، رائعة ربما أنها الأثمن هنا |
| İnanılmaz bir yeteneğin var ancak, gözünü kırpmadan tuvalete atıp, üstüne de sifonu çekiyorsun. | Open Subtitles | لديك هذه الموهبة المذهلة, وأنت ترميها في المرحاض وحسب |
| Bu lanet işler konusunda özel bir yeteneğin olduğu için seni istedim. | Open Subtitles | أردتكِ في هذهِ الوظيفة لأنّه كان لديكِ براعة في التعامل مع هذهِ الأمور |
| Hayatın boyunca özel bir yeteneğin vardı değil mi? Bu benim yeteneğim. | Open Subtitles | لقد حظيت بموهبة مميزة طوال حياتك.أليس كذلك؟ |
| Jeff, ender ve çok iyi bir yeteneğin var. Şehrin bu gece sana ihtiyacı var. Ve Roy? | Open Subtitles | جيف، لديك موهبة نادرة ورائعة المدينة تحتاجك الليلة |
| Hayatta dikkate değer şeyler yapmanı sağlayacak bir yeteneğin var. | Open Subtitles | لديك موهبة يجب أن تسمح لك بأن تقوم بأشياء مهمة في الحياة |
| Mike Winchell... topu Boobie Miles'a atma konusunda doğal bir yeteneğin var. | Open Subtitles | مايك وينشل، لديك موهبة طبيعية .. لرمي الكرة لبوبي مايلز |
| Mevzu Nazi öldürmeye gelince büyük bir yeteneğin olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | فيما يتعلّق بقتل النازيّين أظنّ أنّ لديك موهبة عظيمة |
| Hikâye anlatma konusunda bir yeteneğin var. | Open Subtitles | لديك موهبة في سرد الحكاية -عليك با ستغلالها |
| Ayakta durmak ve yürümek bu mükemmel esnek ellerin potansiyelini ortaya çıkarır, ve bunun hemen ardından başka bir dönüm noktası gelir son derece insancıl bir yeteneğin gelişimi. | Open Subtitles | تطوير قدرة فريدة للبشر. عندما كنت بعمر عام واحد، تكلمت الفيتنامية فقط، مثل, إنها كانت مثل كلمات الأطفال الرضع. عندما كنت بعمر الثانية، |
| Senin bir yeteneğin var benim de var. | Open Subtitles | حسناً لديكِ قدرة ولدي قدرة |
| Dünyanın görmesi gereken inanılmaz bir yeteneğin olduğunu söyledin. | Open Subtitles | وكيف أن لديك هذه الموهبة الرائعة وكم كنت متشوقا لتريها للعالم |
| Bu lanet işler konusunda özel bir yeteneğin olduğu için seni istedim. | Open Subtitles | أردتكِ في هذهِ الوظيفة لأنّه كان لديكِ براعة في التعامل مع هذهِ الأمور |
| İşin aslı, çok özel bir yeteneğin var. | Open Subtitles | والحقيقة هي... أنّك تنعم "بموهبة" خاصّةٌ جدّاً. |