| Kafamı daha fazla karıştıramazsın sanıyordum ama tebrikler, bir yolunu buldun. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنني سأحتار في أمرك لكن تهانينا، وجدت طريقة |
| Şey, hem günlük işini yapmanın hem de Vontello'ya çıkmanın bir yolunu buldun. Harika işi bu arada. | Open Subtitles | لقد وجدت طريقة لأن تقومي بعملك وبالمناسبة ،عمل جيد في ذلك العرض |
| - Dostum. Meta-insanları havaalanına götürmenin bir yolunu buldun mu? | Open Subtitles | يا صاح، هل وجدت طريقة لنقل المتحولين للمطار؟ |
| CA: Yani sen şirketler ve hükümetlerdeki bu tarzdaki karanlık sırların üzerine ışık tutmanın bir yolunu buldun. | TED | كريس : ها قد وجدت طريقة لتسلط الضوء تجاه ما تراه في هذا النوع من الأسرار القاتمة في الشركات والحكومة . |
| Ve para kazanmanın bir yolunu buldun. | Open Subtitles | ومع هذا وجدت طريقاً لكسب المال |
| Seni bu evlilikten kurtarmanın bir yolunu buldun! | Open Subtitles | وجدت طريقاً لإنهاء هذا الزواج! |
| Tamam, buradan çıkmanın bir yolunu buldun mu? Hayır. | Open Subtitles | حسناً، هل وجدت طريقة لتخرجنا من هنا ؟ |
| Bunu bastırmanın bir yolunu buldun. Ama nasıl? | Open Subtitles | وجدت طريقة للسيطرة على الشره كيف؟ |
| Gabi'ninkine karşı Jilly'nin turtasını seçmemin bir yolunu buldun mu? | Open Subtitles | هل وجدت طريقة كل أختار فطيرة (جيلي) عن فطيرة (غابي)؟ |
| Arıtmanın bir yolunu buldun değil mi? | Open Subtitles | وجدت طريقة لتصفيته، أليس كذلك؟ |
| Sen bunun üstesinden gelmenin bir yolunu buldun. | Open Subtitles | وجدت طريقة للتعامل معه |
| Buna bayıldım. Kazanmanın bir yolunu buldun. | Open Subtitles | وجدت طريقة لتفوز |
| Yani büyüyü bozmanın bir yolunu buldun? | Open Subtitles | -أذن وجدت طريقة لإبطال التعويذة؟ |
| Ama bir yolunu buldun. | Open Subtitles | لكنك وجدت طريقة |
| Benim canımı yakmanın bir yolunu buldun. | Open Subtitles | وجدت طريقة لتؤذيني |
| Benim canımı yakmanın bir yolunu buldun. | Open Subtitles | وجدت طريقة لتؤذيني |
| Paramı hazırlamanın bir yolunu buldun mu? | Open Subtitles | هل وجدت طريقة لجلب مالي؟ |