"bir yolunu bulmalıyım" - Translation from Turkish to Arabic

• أن أجد طريقة
• ان اجد طريقة
• أحتاج إلى إيجاد طريقة كى
• يجب أن أفكر في طريقة
• عليّ إيجاد وسيلة
• أجد طريق

ya da olamayanlardan... bunu özel kılmanın bir yolunu bulmalıyım.
أو لم يحدث يجب أن أجد طريقة لأجعله مميزاً

Mickey herşeyimi aldı.Geri almanın bir yolunu bulmalıyım.
ميكي أخذ كلّ شيء. يجب أن. أجد طريقة لأسترجع كل شيء.

Buradayken yaşamanın bir yolunu bulmalıyım hem iyi bir takım olacağımızı düşünen sendin bu yüzden evet, "biz".
عليّ ان اجد طريقة ما للعيش بينما انا هنا وانت من كان يظن اننا يمكن ان نشكل فريقاً جيداً لذلك نعم "نحن"

Önemli olan... O parayı almanın bir yolunu bulmalıyım.
المهم هو ان اجد طريقة لاخذ المال

- Onunla konuşmanın bir yolunu bulmalıyım. - Ee ne diyeceksin?
ـ يجب أن أفكر في طريقة للتحدث معها ـ وتقول ماذا؟

Ben büroya dönüyorum. Bu puştu yakalamanın bir yolunu bulmalıyım.
سأرجع إلى المكتب، عليّ إيجاد وسيلة للقبض على هذا اللعين

0ndan kurtulmanın ve ailemizi kurtarmanın bir yolunu bulmalıyım.
يجب أن أجد طريق للخلاص منه ولإنقاذ عائلتنا هذه هي حقيقة الأمر

Şimdi eğer izin verirsen bu çatıdan çıkmanın bir yolunu bulmalıyım.
إن أذنتِ لي، يجب أن أجد طريقة للخروج من السطح.

Olası bir varis var, bu yüzden istediğimi almak için o kızı yok etmenin bir yolunu bulmalıyım.
هناك وريث محتمل, وللحصول على ما أريد, يجب أن أجد طريقة لتدميرها,

Önce ona yanaşmanın bir yolunu bulmalıyım.
في البداية يجب أن أجد طريقة للدخول بينهم

Avery'nin hikayesinin yeniden ön sayfaya çıkarmanın bir yolunu bulmalıyım.
يجب أن أجد طريقة لأعيد "قصة "آيفري إلى الصفحة الأولى

Aşağı inmenin bir yolunu bulmalıyım bebeğim.
يجب أن أجد طريقة لأنزل للأسفل، يا عزيزتي.

Onun benimkini yok ettiği gibi ben de onun hayatını yok etmenin... - ...bir yolunu bulmalıyım.
يجب أن أجد طريقة لأدمّر حياته كما دمّر حياتي.

Onu çıkarmanın bir yolunu bulmalıyım.
يجب ان اجد طريقة لأخراجها

Onları motive etmenin bir yolunu bulmalıyım.
يجب ان اجد طريقة لتحفيزهم.

Timmy'e hata yaptığını göstermenin bir yolunu bulmalıyım.
(يجب ان اجد طريقة لأبين (لتيمى انة يرتكب غلطة كبيرة

Cam falan kırmadan içeri girmenin bir yolunu bulmalıyım.
فهمت وجهة نظرك يجب أن أفكر في طريقة للدخول بدون كسر النافذة

Belki de kralla konuşmanın bir yolunu bulmalıyım.
ربما عليّ إيجاد وسيلة للتحدث مع ذلك الملك

İçeri girmenin bir yolunu bulmalıyım.
{\pos(190,240)} لابد وأن أجد طريق للدخول