| Bir telefon kulübesindeyim küçük Bir Yunan adasında ve Celia ile sevişiyoruz. | Open Subtitles | أَنا في كشك هاتف في جزيرة يونانية صغيرة. وأُمارسُ الجنس مَع سيليا. |
| Bizi Bir Yunan hava üssüne aldılar ve orada fikrini değiştirdi. | Open Subtitles | لقد أخذونا إلى قاعدة جوية يونانية وهناك غير رأيه |
| Bak Brian, bu bana bir adamın kendini veya çocuklarını seçtiği Bir Yunan trajedisi gibi geldi. | Open Subtitles | هذا مثل مأساة يونانية عندما يُخيّر الرجل بين نفسه وأطفاله |
| Brahm'ın 2. senfonisi, biraz Beethoven, Handel ve tek Bir Yunan notası bile yok. | Open Subtitles | سيمفونية برامز الثانية.. القليل من بيتهوفين هاندل و لن يوجد أي شيء يوناني |
| Yaşlı, tecrübeli bir metin yazarı vardı, Teddy adında Bir Yunan. | Open Subtitles | مع ذاك كاتب الاعلانات المحترف القديم, يوناني الجنسية يدعى تيدي |
| Bir Yunan kralı vardı İsrail'in tamamına hükmetti. | Open Subtitles | كان هناك ملك إغريقي يحكمَ "إسرائيل" كلها |
| Bayan Hudson, benim Bir Yunan trajedisi olduğumu söylerdi. | Open Subtitles | الآنسة هدسون أخبرتني أنني عبارة عن مأساة إغريقية |
| Bakın, arkamda çok güzel Bir Yunan kilisesi var. | Open Subtitles | لدينا هنا كنيسة جميلة، إنها يونانية للغاية |
| Suudi Arabistan'dan Bir Yunan gemisine atlayıp kaçan annemdi. | Open Subtitles | كانت والدتي هي التي هربت من المملكة العربية السعودية في سفينة يونانية |
| Aslında Bir Yunan adası satın alıp, yeni bir başlangıç yapmak istiyordum. | Open Subtitles | فى الحقيقة ,كنت افكر فى شراء جزيرة يونانية صغيرة ,ابدأ فيها من جديد |
| Peki Anne sizin gibi Bir Yunan hanımı Melbourne'e niye geldi? | Open Subtitles | ,إذاً أمي ,ماذا تفعل فتاة يونانية مثلك في ميلبورن؟ |
| Güçlü rüzgarlarla boğuşan bir grup sünger dalgıcı Antikythera denen küçük Bir Yunan adasına sığındı. | Open Subtitles | مجموعة من صائدي الإسفنج فاجأتهم عاصفة قوية لجئوا لجزيرة يونانية صغيرة تسمى انتيكيثرا |
| Bir Yunan efsanesinin resmiyle bir porno film arasına büyük bir fark var. | Open Subtitles | هناك اختلاف كبير بين الرسم الزيتي لأسطورة يونانية وفيلم إباحي |
| Ondan beri ne zaman bir şempanze veya yaşlı Bir Yunan kadın görsem tepem atıyor. | Open Subtitles | إلى الآن عندما أرى سعدانا أو إمرأة يونانية عجوزة أحبط فعلا |
| Evet, büyük, şişko Bir Yunan cenazemiz var. | Open Subtitles | نعم، نحن نَنْظرُ في جنازة يونانية سمينة كبيرة. |
| Onları bota aldılar, oksijen ve battaniyeleri vardı, ve Bir Yunan helikopteri onları yukarı alıp Girit Adası'na götürmeye geldi. | TED | جذبوهم إلى القارب، أحضروا الأكسجين والبطانيات وأتت طوافة يونانية لتصحبهم وتاخذهم لجزيرة "كريت". |
| Fakat siz kıdemli savaşçılar, eski Bir Yunan tarihçiden duyulmuş... böyle tehlikeli bir yolculukla ilgilenmez misiniz? | Open Subtitles | لكن ، المحاربون القدامى ، لن يكونوا مهتمين في مثل هذه الرحله الخطره يمكن ان يتخذها مؤرخ يوناني قديم |
| Siz istediğiniz kadar dalga geçin, 12 yaşındaki Bir Yunan çocuğunun ten rengine sahip olmam sizce de bir tesadüf mü? | Open Subtitles | كفاك تهكّماً, لكن أتظنّها صدفة أنّ لديّ بشرة ولد يوناني بعمر 12 سنة؟ |
| Bir Yunan kralı heykelin başını çalmış. | Open Subtitles | ملك إغريقي سرق رأس العملاق. |
| Kötülüğü defeden ve öbür dünyaya göç etmekte olan ölüleri koruyan antik Bir Yunan tılsımına yani? | Open Subtitles | تميمة إغريقية قديمة لصد الشر ولتحمي من مات في رحلته إلى الحياة الأخرى؟ |