| Karşıki evde oturan kız da yanında uzun boylu bir zenciyle bir folk konserinden dönmekteymiş. | Open Subtitles | وكانت هناك الفتاة على الشارع قادمة من حدثٍ غنائي مع رجل أسود طويل |
| Aslında bir zenciyle gelmişti ama onu sürekli durduruyorlardı. | Open Subtitles | .كان يأتى معها رجل أسود و لكنه كان دائماً ما يوقف من قبل الشرطه |
| Beyefendi, dokuz ay önce karınız sizi bir zenciyle aldatmış. | Open Subtitles | سيدي، قبل تسعة أشهر خانتك زوجتك مع رجل أسود |
| Onu beslememiş bir zenciyle, onun tanımadığı biriyle test etmem lazım. | Open Subtitles | عليَ ان اختبره مع رجل أسود لم يطعمه - أسوداً لا يعرفه. |
| Ay ben de Bonnie'ye bir zenciyle yattığımı söyleyebilirim! | Open Subtitles | سأخبر بوني أنني انام مع رجل أسود |
| - bir zenciyle aynı liseye mi gittin baba? | Open Subtitles | أذهب إلى الثانوية مع رجل أسود يا أبي ؟ |
| Hayatı boyunca hiç bir zenciyle tanışmamış. | Open Subtitles | لم يقابل رجل أسود من قبل |