| Sadece iz sürmekten biraz daha karışık. | Open Subtitles | كما أنّ الأمر أكثر تعقيداً من مجرّد تعقّب |
| Ama sadece evet veya hayır değil. biraz daha karışık olacak. | Open Subtitles | لكنّه لن يكون مجرّد إجابات بنعم أو لا سيكون أكثر تعقيداً من ذلك |
| Aslında biraz daha karışık, elinde kamera ile dolaşabileceğin bir yer değil. | Open Subtitles | في الحقيقة هو أكثر تعقيدا من ذلك وفي الحقيقة هو ليس مكانا يمكن أن تجري فيه بالكاميرا |
| Sanırım bunun sandığınızdan biraz daha karışık olduğunu göreceksiniz özel ajan. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستجد الأمور أكثر تعقيدًا من هذا أيها العميل الخاص |
| Korkarım ki bu ondan biraz daha karışık. | Open Subtitles | أنا اخشى أن يكون الأمر معقد أكثر من هذا |
| Bence bu senin kendini beğenmiş ahlak dersinden biraz daha karışık bir durum. | Open Subtitles | أظن إنها معقدة أكثر من تفوقكم الأخلاقي البسيط |
| Durum sandığından biraz daha karışık. | Open Subtitles | انه أكثر تعقيداً بعض الشيء من ذلك |
| Kulağa göründüğünden biraz daha karışık geliyor. | Open Subtitles | الأمر مُعقد قليلاً عما يبدو عليه |
| İş bundan biraz daha karışık ve seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | انه اكثر تعقيدا من ذلك وهي ليست مشكلتك |
| biraz daha karışık, Fi. | Open Subtitles | إنه اكثر تعقيداً من ذلك , فـي |
| Bükülmüş perspektifin matematik hesaplaması biraz daha karışık olacaktır. | Open Subtitles | الحسابات ستكون أكثر تعقيداً من حسبانها ,بسبب المنظور المشوّه |
| - Bu, yollarda devriye atıp arabalara park cezası sıkıştırmaktan biraz daha karışık bir dava. | Open Subtitles | هذه القضية أكثر تعقيداً من أخذ جولة وتوزيع غرامات وقوف السيارات. |
| biraz daha karışık bir durum ama, evet. | Open Subtitles | أجل، أظن هذا، الأمر أكثر تعقيداً من هذا، ولكن أجل. |
| Galiba işler biraz daha karışık, küçük bey. | Open Subtitles | الأمر أكثر تعقيداً من هذا يا فتى |
| Aslında sıvı halde olduğunda durum biraz daha karışık hal alır. | Open Subtitles | ولكن في الواقع عندما يكون السائل نوعا ما أكثر تعقيدا من ذلك. |
| I biraz daha karışık sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنها أكثر تعقيدا من ذلك. |
| Bundan biraz daha karışık. Bayağı karışık. | Open Subtitles | الأمر أكثر تعقيدا من ذلك أعقد قليلًا |
| Şey, hayır. Hadi ama. Bu iş bundan biraz daha karışık. | Open Subtitles | حسنا، كلا، هيا، الأمر أكثر تعقيدًا من هذا بقليل. |
| Tamam, aslında detaylar bundan biraz daha karışık... ama genel olarak doğru, evet, Çavuş. | Open Subtitles | التفاصيل أكثر تعقيدًا من ذلك ولكن بشكل عام نعم |
| Bence durum bundan biraz daha karışık. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر معقد أكثر من ذلك |
| Tatlım, sanırım bu konu biraz daha karışık. Yani ikimizde yetişkiniz. | Open Subtitles | عزيزتي, أعتقِد بأن الأمور معقدة أكثر من ذلِك |
| Durum biraz daha karışık. | Open Subtitles | الأمر أكثر تعقيداً بعض الشيء من ذلك. |
| Orası sandığından biraz daha karışık. | Open Subtitles | الأمر مُعقد قليلاً أكثر من ذلك |
| Sağ ol Hetty ama bu ondan biraz daha karışık. | Open Subtitles | شكرا ( هيتي ) ولكن هذه اكثر تعقيدا من ذلك |
| Bu sandığından biraz daha karışık. | Open Subtitles | انه اكثر تعقيداً من هذا |