| Kendimi daha önce tanıtacaktım ama biraz geç kaldım. | Open Subtitles | تشرفت بمقابلتك. ولقد طرحت أنا شخصيا في وقت سابق , ولكن كنت تعمل في وقت متأخر قليلا. |
| Bu sabah biraz geç kaldım. | Open Subtitles | أنا في وقت متأخر قليلا هذا الصباح. |
| biraz geç kaldım, beni eve bırakmakta ısrar etti. | Open Subtitles | تأخرت قليلا لأنه أصر على أن يأخذني للبيت |
| Haberim olur olmaz seni aramam gerekiyordu. biraz geç kaldım. | Open Subtitles | كان يجب علي أن أتصل عليك في أقرب وقت كما أعرف إني تأخرت قليلا ً |
| Dinleyin, kalıp sohbet etmek isterdim fakat biraz geç kaldım ve şu hediyelerin hepsini dağıtmalıyım. | Open Subtitles | لكن أنا متأخر قليلاً ولدى كل هذه الهدايا |
| 'Ama bugün biraz geç kaldım, bunun için üzgünüm.' | Open Subtitles | ولكن أنا متأخر قليلاً اليوم آسف جداً على ذلك |
| - Evet, biraz geç kaldım. | Open Subtitles | أجل، لقد قدِمتُ في وقت متأخر قليلا. |
| Ya Kezban biraz geç kaldım kusura bakma. | Open Subtitles | آسف Kezban، وأنا في وقت متأخر قليلا. |
| biraz geç kaldım. | Open Subtitles | أنا في وقت متأخر قليلا. |
| Korkarım biraz geç kaldım. | Open Subtitles | ابدا يا سيدى أخشى اننى تأخرت قليلا. |
| biraz geç kaldım, değil mi? | Open Subtitles | أاه, حسنا, تأخرت قليلا, أليس كذلك |
| biraz geç kaldım özür dilerim. ~ Dışarısı tam bir muamma ~ | Open Subtitles | آسفة تأخرت قليلا |
| Özür dilerim, biraz geç kaldım. | Open Subtitles | متأسفة لأننى تأخرت قليلا |
| biraz geç kaldım. | Open Subtitles | أنا متأخر قليلاً |
| biraz geç kaldım, yani bu yüzden... | Open Subtitles | أنا متأخر قليلاً لذا... |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 