| Nanahara, paylaşmak için biraz kurabiye pişirdim... | Open Subtitles | ناناهارا، لقد أحضرت بعض البسكويت لنتشارك به |
| Baba, aramıza kara kedilerin girmesini istemiyorum. Sana biraz kurabiye yaptım. | Open Subtitles | ،لا أريد أن تسوء علاقتنا أعددت لك بعض البسكويت |
| Şimdi, biraz kurabiye istemediğinize emin misiniz? | Open Subtitles | الآن ، هل أنت متأكدة أنكِ لا تريد بعض البسكويت ؟ |
| Annen uyandığında hazır olması için biraz kurabiye pişirirsiniz belki. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تخبزوا بعض الكعك من أجلها عندما تستيقظ |
| Çocuklar siz eşyaları boşaltın ben de R2-datlu dişi doldurmak için biraz kurabiye pişireyim. | Open Subtitles | حسنا، فلتكملوا إخراج الأغراض من الصناديق وسأذهب لاحضار بعض الكعك لأملأ به انساننا الآلي |
| Tamam, en azından içeri gel de, biraz kurabiye al. | Open Subtitles | حسناً .. و لكن تعال بالداخل و تناول بعض الحلوى |
| Parfümümü, biraz kurabiye ve bilgisayarımı getir. | Open Subtitles | -أحضر لي عطري المفضل ، بعض الحلوى والكمبيوتر |
| Hoşça kalın. İşte size biraz kurabiye. | Open Subtitles | إلى اللقاء, تفضلوا بعض البسكويت. |
| Çay içmek ister misin, belki de biraz kurabiye? | Open Subtitles | هل ترغب ببعض الشاي أو ربما بعض البسكويت |
| - ...ve dolapta da biraz kurabiye var. - Hayır, kalsın. Teşekkürler. | Open Subtitles | ولديَّ بعض البسكويت في الخزانة - لا, شكرًا - |
| Güzel, biraz kurabiye yaptım. Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | لقد أعددت بعض البسكويت - شكراً جزيلاً - |
| Evde biraz kurabiye var. | Open Subtitles | لدي بعض البسكويت في المنزل |
| Ama biraz kurabiye buluyorum. | Open Subtitles | لكن وجدت بعض البسكويت. |
| - Bende de biraz kurabiye var. - Tadı karton gibi olanlar mı? | Open Subtitles | لدي بعض الكعك هل هي التي يشبه طعمها الورق المقوى ؟ |
| biraz kurabiye sipariş etmişti de onları teslim ediyorum. | Open Subtitles | إنها طلبت بعض الكعك وأنا أوصلتهم إلى هنا. |
| Mutfağa gideceğim biraz kurabiye atıştırıp kalan bütün sütü içeceğim. | Open Subtitles | سأذهب إلى المطبخ آكل بعض الكعك وشرابا |
| Bu yüz maskesi yapmaya, biraz kurabiye pişirmeye, bir korku filmi seyretmeye karar vermek olsa bile. | Open Subtitles | حتى و لو كان ذلك... وضع قناع للوجه و صنع بعض الكعك و مشاهدة فيلم رعب |
| biraz kurabiye sipariş etmişti de onları teslim ediyorum. | Open Subtitles | لقد طلبت بعض الكعك وانا من يسلمها |
| Mutfağa gidip, kendinize biraz kurabiye alın. | Open Subtitles | أذهبوا وتناولوا بعض الكعك |
| Parfümümü, biraz kurabiye ve bilgisayarımı getir. | Open Subtitles | -أحضر لي عطري المفضل ، بعض الحلوى والكمبيوتر |
| Senden biraz kurabiye satın alabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني أن أشتري بعض الحلوى منكِ ؟ |